Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "itiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir" hükmü karşısında, itiraz konusunda karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama yapılmak üzere dosyayı mahkemesine iade etmesinde isabet görülmemiştir." şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir" şeklindeki düzenleme ile söz konusu eksikliğin itiraz merciince giderilebilecek eksikliklerden olduğu nazara alınarak, itiraz konusu hakkında bir karar vermesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir....
Maddesine göre borçlunun “kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı” itiraz edebileceğini, itiraz edenin ileri sürdüğü hususların kanunda sayılan itiraz konusu hususlara ilişkin olmadığını, şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülebile- ceğini belirterek; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın gerek dava şartı yokluğundan, gerek süre yönünden ve gerekse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme istinafa konu kararında özetle; itiraz eden borçlu tarafından birden fazla taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konulduğu belirtilerek, ihtiyati haczin kaldırılma- sı talebinin yerinde olmadığı, ihtiyati hacze ancak sınırlı hususlarda itiraz edilebileceği, borç- lu itiraz edenin itiraz sebeplerinin bunlardan olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar vermiştir. Karara karşı, itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İtiraz eden borçlu vekilinin itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.Kambiyo takibi başlatılması üzerine İcra Hukuk mahkemesinde borca itiraz ettiğini ileri sürmektedir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir.İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir.” hükmü düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesinde belirtildiği gibi hakem heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, dosyada itiraz hakem heyeti kararı bulunmamaktadır. Somut olayda, araç hasarının tazmini amacı ile hakem heyetine yapılan başvuruda, davacının aracında oluşan hasar için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL değer kaybının tahsili talep edilmiş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bedelin 8.000,00 TL olduğu belirtilmiş, davacı talebini 4.950,00 TL'ye arttırmıştır....
Karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilinin temyiz kanun yoluna başvurusu sonucunda Dairenin 22.06.2021 tarih ve 2021/3594E-2021/3487K sayılı kararı ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı itirazının kabulüne, kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesisine ve başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen Hakem Heyetlerince incelenir.….” hükmünü havidir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesinde belirtildiği gibi Hakem Heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen İtiraz Hakem Heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, dosyada İtiraz Hakem Heyeti kararı bulunmamaktadır. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından başvuru sahibinin talebinin reddi yönünde uyuşmazlık miktarı göz önüne alınarak kesin olmak üzere karar verilmiştir. Anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İİK'nın 265. m. ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesinin mümkün olmadığı, imza itirazının açılacak bir menfi tespit davasında yapılacak yargılama sonucunda değerlendirileceğinden ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itiraz sebeplerinin İcra İflas Kanunu'nun 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden bulunmamasına göre, ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ihtiyati haciz kararına itiraz edenden (borçludan) alınmasına, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen Hakem Heyetlerince incelenir…” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 16/07/2020 gün, 2020/28662 E.-2020/60526 K. sayılı karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmişse de İtiraz Hakem Heyeti kararında, yalnızca davacı vekilinin itirazlarının incelendiği, davalı vekilinin itirazlarının incelenmediği anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itiraz talebi hakkında da karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....