Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek, yargılamanın iadesi ile ... 1. Tüketici Mahkemesine ait 2011/864 esas ve 2012/490 karar sayılı 3.7.2012 tarihli kararın ortadan kaldırılmasını, söz konusu davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. ve devamı maddeleri gereğince, ancak kesinleşen davaya karşı yargılamanın iadesi talebinde bulunulabileceği, somut olayda ise yargılamanın iadesi talep edilen ... 1....

    Talep tarihi 06.06.2014 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HMK.nun geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle HUMK.nun 445 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi isteği, bu maddelerde de açıkça vurgulandığı üzere hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir dava olup, mutlaka duruşma yapılarak iki aşamada incelenmesi gerekir. Mahkeme, öncelikle yargılamanın iadesi davasının mesmu (dinlenmeye değer) olup olmadığını kendiliğinden araştırır. Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi davasının süresinde açılıp açılmadığının, teminat gösterilip gösterilmediğinin ve yasada sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığının incelenmesi gerekir. Bu koşullardan birisinin mevcut olmadığı sonucuna varılması halinde istem ret edilir. Mahkeme, birinci aşamada yargılamanın iadesi davasının dinlenmeye değer olduğu sonucuna varırsa, ikinci aşamada esasa girerek ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin doğru olup olmadığını araştırır....

      K. sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanarak kesinleşmesinden sonra, davacı tarafından Anayasa Mahkemesinin .../... başvuru numaralı, 11.12.2014 tarihli bireysel başvuruya yönelik kararı gerekçe gösterilerek, 03/07/2015 tarihinde yargılamanın iadesi talep edilmiştir. Yargılamanın iadesi nedenleri ve bu davalarda izlenecek usûl 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 378. maddesinde düzenlendiği şekilde, yargılamanın iadesi talep dilekçesi, kararı veren mahkemece incelenecektir. Önemli belirtilmelidir ki, yargılamanın iadesi önceki, hakkında yargılamanın yenilenmesi istenilen, davanın devamı niteliğinde olmayıp bilakis yeni bir davadır. Bu itibarla mahkemece eski davanın esas ve karar numarası üzerinden yargılama yapılıp "ek karar" şeklinde karar verilmiş olması isabetsizdir. Yargılamanın iadesi yeni bir dava olduğundan, gerekli dava, karar ve ilam harcının da alınması gerekmektedir....

        Mahkeme, bu halde, yargılamanın iadesini isteyen tarafı para cezasına mahkum eder. b)Mahkeme, (birinci aşamada) yargılamanın iadesi davasının mesmu olduğu kanısına varırsa, esasa girerek, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru (varit) olup olmadığını araştırır. Mahkeme, tarafların ikrar veya kabulü ile bağlı olmaksızın, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin varit olup olmadığını re'sen araştırır. Yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ispat yükü, davacıya aittir. Bu araştırma sonucunda, mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. c)Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl dava hakkında yeni bir karar verir....

        Yargılamanın iadesi talepli davaların Bölge Adliye Mahkemelerine açılabileceğini (İlk Derece Mahkeme kararlarının kaldırılarak HMK 353/1- b-2 uyarınca kesin olarak karar verilen durumlar bakımından) kabul etmek, yargılamanın iadesi davası bakımından, iki aşamalı yargı incelemesini ortadan kaldırmak sonucunu doğuracağı gibi, kanuni dayanak bulunmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesinde dava açılıp, yargılama yapılmasını engelleme sonucunu doğuracaktır. Açıklanan nedenlerle Yargılamanın İadesi talebi yeni bir dava olup, ilk derece mahkemesine açılması ve o mahkemece incelenip karara bağlanması gerekli olup, davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin görevli olmadığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yargılamanın iadesi olağanüstü bir kanun yolu olup, 6100 sayılı HMK'nın 374 vd. maddelerinde düzenlenmiş ve yargılamanın iadesi sebepleri aynı yasanın 375. Maddesinde tahdidi olarak belirtilmiştir....

        ve fakat davacının hilesine dair hiçbir somut delil sunamadığını, böyle bir hileli davranışın da söz konusu olmadığını belirterek, yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesini istemiştir. 2....

          koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla davacı yanın yargılamanın iadesi isteminin reddine dair karar verildiği görülmüştür....

            Bunun en önemli istisnası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374 ila 381. maddeleri arasında düzenlenen “Yargılamanın İadesi” yoludur. Yargılamanın iadesi bazı ağır yargılama hatalarından dolayı maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesi ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan dava hakkında yeniden yargılama yapılmasına imkan veren olağanüstü bir kanun yoludur. Bir hüküm kesinleşmedikçe ona karşı yargılamanın iadesi yoluna gidilemez. Kanun yargılamanın iade sebeplerini tahdidi olarak saymıştır. Bunlar dışında bir sebepten dolayı yargılamanın iadesi yoluna başvurulamaz. Yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile de genişletilemez. Mahkeme, tarafların ikrar veya kabulü ile bağlı olmaksızın, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin varit olup olmadığını re'sen araştırır. Yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ispat yükü, davacıya aittir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2020 tarihli ve 2019/1028 Esas, 2020/729 Karar sayılı kararıyla; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375 inci maddesinde yargılamanın iadesi nedenlerinin sınırlı olarak belirtildiği, bunun dışındaki bir sebepten dolayı, yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği, başka deyişle, maddede sayılan yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile genişletilemeyeceği, davalı vekilinin yargılamanın iadesi sebebi olarak 6100 sayılı Kanun'un 375/ç bendine dayandığı, ... 3....

              Mevkiinde kain .... parselde kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak katılımı sağlanmadan verilen tasarrufun iptaline ilişkin dava için yargılamanın iadesi yolu ile kesinleşmiş olan hükmün iptali ile yeniden değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tasarrufun iptali davasının davacısı vekili, yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığından bahisle talebin reddini savunmuştur. Mahkemece, tapudaki satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark olduğundan bahisle satışın muvazaalı olarak yapıldığı kanaati ile davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu, HMK 374/h maddesinde “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması” hükmünün mevcut olduğu, yargılamanın iadesi talep eden 3....

                UYAP Entegrasyonu