Takip dosyasına sunulan borçlunun itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilere itiraz edilmiş, ancak takibe dayanak yapılan senetteki imzaya itirazlarının bulunmadığı görülmüştür. İİK'nın 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takip dayanağı 01/11/2018 tanzim ve 01/12/2018 vade tarihli, 52.000,00 TL bedelli senet kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermekle İİK'nın 68/1. maddesi anlamında itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
İmzaya itiraz: takip konusu senetteki imzanın davacı-borçlu T1 ait olduğu alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Bu sebeple imzaya itirazı reddedilmiştir. İcra inkar ve kötü niyet tazminat talebi: konu yargılama gerektirmiş olduğundan tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminat talepleri ayrı ayrı reddedilmiştir. Faiz oranına yapılan itiraz: “... Takip dayanağı senet kambiyo senedi niteliğinde olup, kambiyo senedi düzenlenmesi ticari iş niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişki olduğunun kabulü gerekir...” (Yargıtay 12 HD....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/758 KARAR NO : 2021/2393 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2019 NUMARASI : 2016/769 ESAS 2019/775 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/10/2019 tarih 2016/769 esas 2019/775 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Hatay İcra Dairesinin 2016/3237 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri her ne kadar müvekkiline 23/11/2016 tarihinde tebliğ edilmiş gibi görünse de tebligatı müvekkili ile ayrı konutta oturan yengesinin teslim aldığını, tebligatın 28/11/2016 tarihinde kendisine ulaştığını, usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin 29/11/2016 tarihinden başladığının kabul edilerek takip dayanağı çek üzerindeki...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/411 ESAS 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Yetkiye, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2021/4661 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, imzaya, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz olan Kayseri İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece, şikayet ve itirazların reddine karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'...
İİK.nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesince aynı kanunun 68/a maddesinin 4.fıkrasına göre yapılacak inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip durdurulmuşsa borçlu aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmolunur. Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılır ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulması doğru değildir. Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğine göre borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2016 NUMARASI : 2016/875 ESAS - 2016/948 KARAR DAVA KONUSU : İ KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan takipte, takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, tüm borca ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek takibin durdurulmasına, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacıya ödeme emrinin 01/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 08/09/2016 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....
Davalı vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıp imza ve borca itiraz ettiğini, daha sonra imzaya itirazından vazgeçmesine rağmen icra mahkemesine yapılan imza incelemesi sonucu, imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, davacının yaptığı havalenin bono ile ilgisinin bulunmadığını, davacının şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığınca yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı verildiğini öne sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Davanın devamı sırasında davacı ...’ün vefat etmesi üzerine, mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında traktör satımı nedeni ile dava konusu senedin düzenlendiği, davacının davalıya posta havalesi ile 6.000....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı/birleşen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkeme tarafından asıl davanın hangi gerekçe ile kabul edildiğinin açıklanmadığını, asıl davanın kabulü kararının gerekçesinin bulunmadığını, davacının takip dosyasında da imzaya itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davacının hukuki menfaati olmamasına rağmen bu davayı açtığını, alınan bilirkişi raporlarında imzanın davacıya ait olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının imzaya itirazını ispat edemediğini, tüm bunlara rağmen davacının imzaya itirazının gerekçesiz olarak kabul edildiğini, davacı tarafın sadece imzaya itiraz ettiğini, taahhüdün geçersizliğine yönelik bir iddia ileri sürmediğini, uyuşmazlık sadece imza inkarına yönelik olduğundan yargılamayı gerektirmediğini, alınan raporlar doğrultusunda açtıkları birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....