WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, her nekadar borçlu itiraz dilekçesinde teminat senedi iddiasını ileri sürmemiş ve imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olup, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında HMK'nun 141/2. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi söz konusu olmayıp, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemez. O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

    Buna göre, davaya konu takipte borçlunun borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7972 Esas, 2019/3061 Karar sayılı kararı) HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın usulden REDDİNE, 2-Alınması gerekli karar ve ilam harcının mahsubu ile artan .......

      Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlattığını, bu takibe dayalı olarak borçluya gönderilen ilamsız takiplere mahsus ödeme emri davalı-borçluya 13.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğ üzerine İcra Müdürlüğüne verdiği 16.09.2019 tarihinde itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu borca itiraz etmiş ise de, davalının fatura konusu mal hizmetleri aldığı dilekçelerinde sundukları fatura ve sevk irsaliyesi örnekleri, taraf defter ve kayıtları ile BA formlarıyla ortaya çıkacağını, davalının aldığı mal ve hizmetlerin bakiye bedelini ödememiş olması karşısında itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı borçlu şirketin asıl alacağa ve yetkiye yönelik itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı borçlunun şirketten fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı alınmasına...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2022/94 ESAS- 2022/188 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 26/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; haklarında icra takibi yapıldığını, Türk Ticaret Kanunu 723. madde gereğince alacaklı tarafın cirantaya itibar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca müvekkilinin ciranta olup çek tazminatı, işlemiş faiz ve masraflardan da sorumlu olmadığını belirterek öncelikle TTK 723. madde gereği takibin iptalini, bunun kabul görmemesi halinde çek tazminatı, işlemiş faiz ve ücreti vekalet yönünden kısmi itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacıların senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu iddia ederek yetkiye ve borca itiraz ettiğini, iddiaların mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        İcra takip dosyasında borçlunun ....08.2009 tarihinde icra dairesine sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesi alacaklı/davacıya tebliğ edilmediği gibi borçlunun icra hukuk mahkemesinde ödeme emrine itirazının süresinde olduğuna ve ödeme emrinin kendisine tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayeti üzerine ödeme emrine itirazın süresinde olduğuna ve ....08.2009 tarihinde yapılan borca itirazın geçerli olduğuna dair .../... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı da 28.01.2010 tarihinde verilmiş ve 09.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın süresinde olup olup olmadığına dair vereceği karar alacaklının açacağı itirazın iptali davasının esasını teşkil edecek, itirazın süresinde olmadığı İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiği takdirde ortada süresinde yapılmış bir borca itiraz olmayacağından itirazın iptali davası açmanın da gereği olmayacaktır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde, 169. madde. Tebligat Kanunu 21. madde. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              İİK'nın 169 ve 169/a maddelerinde borca, yetkiye, imzaya itirazın inceleme usulleri düzenlenmiştir. Yasanın 169/a maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde taraflar gelmese dahi yetkiye itiraz hususunda gereken kararın verileceği bildirilmiş yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varılırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar, icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verileceği belirtilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye yönelik itiraz hususu ancak nihai kararla çözülebilecek bir ihtilaf olup ara kararla ya da dosyada olduğu gibi tensiple ve hükümde yer almaksızın yalnızca hükmün gerekçe kısmında açıklanmak suretiyle talebin değerlendirilmesi yerinde değildir....

              Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 21.01.2014 gün ve 2013/9059 Esas, 2014/326 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği 30.01.2012 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili kooperatif üyesi ve daire sahibi olan davalının ödenmeyen aidat ve sermaye arttırım borcunun tahsil amacıyla ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2011/9645 Esas sayılı dosyasında girişilen icra takibinin, yetkiye ve borca yapılan haksız itirazlar nedeniyle durduğunu ileri sürerek, yetkiye ve borca itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dosyasına yaptıkları yetki itirazının kabul edilerek, ... İcra Müdürlüğü'nce dosyanın ......

                Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, davacının takibe konu çekte tahrifat bulunduğu ve bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiği itirazının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu