Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Alacaklının harçlandırılmayan ve temyiz defterine de kaydedilmediği anlaşılan karşı temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından (24) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, bonoların şirket adına düzenlenmiş olduğunu, bonolar üzerindeki kaşeleri imzalarken kaşe üzerine imza atmak suretiyle şirket adına borçlandığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, Dairemizin 07.04.2016 tarih ve 2016/7394 E. - 10354 K. sayılı bozma ilamına...

    Takibin şekline göre, ilamsız takipte; takibe, icra dairesinin yetkisine, takip dayanağı belgeye, borca, imzaya, faiz ve fer'ilere yönelik her türlü itiraz İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılır. Takip dayanağı belgeler içerisinde hakkında takip yapılan borçlu şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip yapılamayacağı iddiası, ayrıca Türk Lirası üzerinden başlatılan takipte, yabancı para kurunun hatalı tarihe göre belirlendiği ve istenildiği iddiası İİK'nın 58. maddesinde yazılı kamu düzeninden olan sebeplerden olmayıp, borca itiraz niteliğindedir. Bu iddialar borca itiraz niteliğinde olduğundan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayacak itirazın kaldırılması ya da iptali davasında gözetilir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2018/632 ESAS, 2020/537 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü'nün 2018/15335 Esas sayılı dosyası ile aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, aynı bonoya ait bir başka icra takip dosyası da bulunduğunu ileri sürerek imzaya, borca ve derdestlik hususlarında itirazda bulunmuştur....

    Davalılar ödeme emri tebliği gerçekleşmediği halde 20.3.2000 tarihinde icra dosyasına borca kısmi itiraz içeren itiraz dilekçesi koymuşlar ve daha sonra 3.10.2001 tarihinde davalılara ödeme emri tebliğinin yapılması üzerine 8.10.2001 tarihli borca itirazlarını bildiren itiraz dilekçesi davacı bankaya tebliğ edilmiştir. Davacı banka 8.10.2001 tarihli itiraz üzerine görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiştir. Bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının borçlulara ödeme emri tebliği üzerine verilecek itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlara yönelik olarak açılacağı düşünülmeden 20.3.2000 tarihinde verilen ve geçersiz olan itiraz dilekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davalı vekili, müvekkili şirketin icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek şirketin ikametgah adresini de gösterdiğini, dava dilekçesi ve kararın tebliğinin usulsüz olarak Tebliğat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapıldığını, taraf teşkili sağlanmadığını davaya ve karara 9.12.2005 tarihinde müttali olduklarını 12.12.2005 tarihinde hükmü temyiz ettiklerini, ancak 14.12.2005 tarihinde yaptıkları temyiz taleplerinin süresinde olmadığı gerekçesi ile mahkemece reddedildiğini belirterek 14.12.2005 tarihli temyiz isteminin reddi kararının ve hükmün temyizen bozulmasını istemiştir....

        Mahkemece şikayetçi borçlunun özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve tebligatta yetkili temsilcinin bulunmama sebebi belirtilmeden doğrudan daimi çalışanına yapılan tebligatın Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine aykırı bulunduğu belirtilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine, TTK.nun 1235 ve 1236 maddelerine dayanılarak zorunlu takip arkadaşı olması gereken gemi maliki hakkında takip yapılmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. Takip alacaklısı tarafından, geminin yakıt borcu nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, şikayetçi borçlunun icra dairesinde verdiği itiraz dilekçesi ile 30.04.2012 tarihinde borca ve rehin hakkına itiraz ettiği görülmektedir. İİK.nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda bulunulabilmesi için tebligatın usulüne uygun yapılmış olması koşulu arandığından somut olayda başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....

          İcra takibinde hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, yetkili ise borca yapılan itirazı değerlendirerek davayı sonuçlandırması, icra dairesi yetkili değilse bu takdirde sadece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmelidir. Çünkü icra dosyası yetkili icra dairesine gittiği zaman borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi ve buna itiraz edilmesi halinde iptal davası açılacak, itiraz edilmediği takdirde ise takip kesinleşecektir. Böyle olunca mahkemenin sadece icra dairesinin yetkisizliğine karar vermesi ve ortada yetkili bir icra dairesince yapılmış bir takip olmadığından kararın esasına ilişkin yada mahkemenin yetkisine dair bir karar oluşturulmamalı, bu konudaki dava şeklen reddedilmelidir (HGK.26.6.2002 ... 2002/10-553 E. 2002/550 K.)....

            Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Borca İtiraz Yönünden Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz edilmesi halinde borcun ödendiğinin İİK'nın 169/a/1 hükmünde belirtilen belgelerle ispatlanması zorunludur. İİK’nın 169/a maddesi uyarınca ödeme belgesinde senedin vade, tanzim tarihi ve miktarına açık bir şekilde atıf bulunmalıdır (Yargıtay HGK 2018/12- 177 E, 2022/256 K). Dosya kapsamında takibe konu senedin konut satışı sebebiyle verildiği tarafların kabulündedir. Ayrıca davacı senede konu borcun 240.000 TL'sini tahsil ettiğini kabul etmiştir....

              Bu rapora, davacı vekili tarafından mükerrer hesap yapıldığı iddiasıyla itiraz edilmiş, mahkemece bu itiraz değerlendirilmeden karar verilmiştir. Oysa, davacı vekilinin mükerrer hesap yapıldığı iddiasının kabul görmesi halinde davacı şirket bilançosunun borca batık durumda olma ihtimali vardır....

                UYAP Entegrasyonu