Dava, İİK 71 maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır....
İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Türk Borçlar Kanunu'nun 82/1. maddesinde; “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar” düzenlemesine yer verilmiştir....
İcra Dairesinin örnek no:7 yolu ile girişilmiş bulunan takip olduğunu, icra dosyasının takipsizlik nedeniyle takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte İİK 71. madde anlamında zamanaşımına uğradığını, dosya üzerinden yapılacak inceleme ile bile söz konusu zamanaşımının anlaşılacak olduğu için taraf menfaati, adil yargılanma hakkı gibi ilkeler yönünden söz konusu icra dosyası üzerine takibi ilerletici hiç bir muamele yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacı borçlu taraf olarak icra mahkemesine başvurularının İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımına ilişkin olup, borçlular yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki devrede üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan şikayetin kabulü ile bu borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Düzce İcra Dairesinin 2021/6236 takip sayılı dosyası....
Borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine ilişkin olup, bu hali ile başvuru, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiasıdır. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak yaptığı harici ödemelerin, dosya borcundan düşülmesini ve buna göre maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, yaptığı ödemelere ilişkin olarak da temyiz dilekçesi ekinde ödeme dekontlarını ibraz etmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı 1999 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 818 sayılı BK.nun 126. (6098 sayılı BK.nun 147.) maddesine göre 5 yıldır. Aynı Kanunun 133. (6098 sayılı kanunun 154.) maddesinin 1 nolu bendinede zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; (Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse) zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. (6098 sayılı kanunun 156.) maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....
O halde borçlunun talebi takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğundan mahkemece, TBK.nun 147/5. (818 sayılı BK.nun 126/4.) maddesi gereğince beş yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...
(HMK m.26; HUMK m. 74) Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesi ile sadece nafakanın artırılmasını talep etmiş, sonraki yılların artışına ilişkin bir talepte bulunmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, bu yön gözetilmeksizin nafakaların kararın kesinleşmesinden sonraki yılbaşından geçerli olmak üzere gelecek yıllar için TÜİK'in her yıl belirlediği TEFE (ÜFE) oranında artırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3. fıkrasındaki; "Bağlanan nafakaların kararın kesinleşmesinden sonraki yılbaşından geçerli olmak üzere gelecek yıllar için TÜİK'in her yıl belirlediği TEFE (ÜFE) oranında artırılmasına" cümlesinin hükümden çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun; zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca takibin kesinleşmesinden sonra altı ay süreyle işlemsiz bıraktığı bu nedenle takibin zamanaşımına uğradığından bahisle şikayette bulunulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ileri süreülen zamanaşımı şikayeti İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebir ve 6762 Sayılı TTK.'...
Somut olayda borçlu vekilinin icra mahkemesindeki talebi takipten sonraki dönemde icra dosyasının işlemsiz bırakıldığı iddiasına dayalı olup, inceleme İİK'nun 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında değerlendirilmelidir. Bir başka deyişle, TTK'nun 661. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde oluşması gerekli ve incelemenin bu kurallara göre yapılması zorunlu bulunmaktadır. O halde, icra dosyasının tetkikinde takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyanın üç yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı tespit edilmekle istemin reddine karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarına (BOZULMASINA), 06.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ne ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip davacıların ödemek zorunda kaldığı katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davacıların katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, davalı ...'...