Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm konusu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borca itiraz olup ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2009...

    İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; borca itiraz dilekçesinin incelenmesinde çift imza bulunduğu, borçlu Hasan İpek’in imza sirkülerini sunarak borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesindeki imzanın şirket yetkilisi Merve Tut’a ait olup olmadığının incelenmesi yetkisinin icra müdürlüğünde bulunmadığı, bu nedenle icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

    Takip dosyası incelendiğinde; alacaklılar T2 ve T1 tarafından, borçlular Hafsa Seca Beslekoğlu ve Hat Döner..A.Ş. aleyhine 17.01.2019 tarihinde protokole dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, T5 tarafından iki borçlu adına sunulan 23.01.2019 tarihli borca itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, ancak T5 icra dosyasına yalnızca borçlu Hafsa'ya ait vekaletnamesini sunduğu, borçlu şirkete ait vekaletname sunmadığı, 24.01.2019 tarihinde ise Av.Ahmet Saffet Usta tarafından borçlu Hat Döner..Şirketi adına borca, imzaya ve fer'ilerine itiraz dilekçesi sunulduğu, aynı gün borçlu şirkete ait vekaletnamenin de sunulduğu ve itirazlar üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu şirket vekili Av.Ahmet Saffet Usta, usulüne uygun olarak vekaletnamesini sunmak suretiyle süresinde borca, fer'ilerine ve imzaya itiraz ettiğinden, davalı vekilinin aksine geçerli bir itirazın varlığı söz konusudur....

    Davalı/alacaklı cevap dilekçesinde özetle; davacının derdestlik itirazının borca itiraz kapsamında olduğunu, icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir işlem olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mükerrerlik iddialarının şikayet niteliğinde olduğunu ve süresiz olarak ileri sürülebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlamsız takipte mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz....

    DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borcun ödenmesine rağmen senetlerin takibe konduğunu beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2019/489 esas 2019/1058 karar sayılı karar ile süresinde açılmayan davanın REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde ödeme emrine süresi içinde itiraz ettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

    İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy ... İcra Dairesine gönderildiği ve ... esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

      Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular ... ve ... tarafından açıkça itiraz edilmediği, senedin imzalanması sırasındaki şekil noksanlıklarının senedi sakatladığının ileri sürüldüğü görülmektedir. Buna göre adı geçen borçluların iddiası, senedin düzenlenme biçimi ile birlikte terekenin borca batık olduğuna yönelik borca itiraz niteliğinde olup, hal böyle iken mahkemece imza incelemesi yaptırılması sonuca etkili değildir. O halde mahkemece asıl ve birleşen 2013/53 E. sayılı dosyalar yönünden, borçluların açıkça imza itirazında bulunmadıkları nazara alınarak, borca itirazları incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin imza itirazı olarak nitelendirilmesi ve bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....

          Şeklindeki düzenleme nazara alındığında, davacının dava dilekçesinde takibe konu senedin bir kısmını banka havalesiyle kalan kısmını da elden ödediği yönündeki kabulü sonrası borcun İİK'nun 170/a-3 maddesi gereğince kabul edildiği, bu haliyle kambiyo vasfı şikayetinin dinlenemeyeceği anlaşıldığı, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz deneceği, ödeme itirazı, sıfat itirazı, senedin teminat senedi olduğu itirazı vs. borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayandığı, dava dilekçesi incelendiğinde dava, İİK 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının...

          Maddesi kapsamında borca itiraz olmakla ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi kanunen zorunludur. Davacı tarafça ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde belirtilen nedenle borca itirazda bulunulmuştur. Borçluların bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu yöndedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu