Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2004/1465 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu zira dava dışı borçlu...ile şikayet olunanın birlikte hareket ederek muvazaalı işlemler yaptıklarını, şikayet olunanın dava dışı borçludan bir alacağı bulunmadığını, dava dışı borçlunun muvazaalı olarak borcu kabul ettiğini, itirazdan feragat ettiğini ve araca haciz konulmasına muvafakat ettiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, yargılama sırasında davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-... ve İflas Kanunu'nun 142'nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise görev ... Mahkemesi'nindir. (İİK.m.142/son). Somut olayda, şikayet edilen kurum alacağının zamanaşımına uğradığı ve miktarının yeterince araştırılmadığı iddia edilmekte olup, alacağın esasına ilişkin itiraz bulunduğundan dava genel mahkemede görülmelidir. Bu durumda, ... Mahkemesi'nce görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir. ...-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

      Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.Sıra cetveline itiraz eden alacaklının şikayet sonucunda sıra cetvelinin iptal edilmesi halinde düzenlenecek sıra cetvelinde dikkate alınabilecek bir haczi veya bir hakkı bulunmalıdır. Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu ... ....... Müdürlüğü'nün 2000/20123 E. Sayılı takip dosyasında şikayetçinin 31.05.2000 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 06.06.2000 tarihinde ilamsız ... takibi başlattığı, ödeme emrinin 04.07.2000 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine alacaklı tarafından ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02.07.2002 tarih ve 2001/384 E, 2002/646 K sayılı kararıyla itirazın iptaline karar verildiği, alacaklının ........2005 tarihinde bir kısım masrafını yatırarak satış talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi tarafından karar tarihinden itibaren İİK'nın 106. maddesindeki iki yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından haczi düşmüştür....

        HÜKÜM/KARAR : Asıl Şikayetin Reddine, Birleşen Şikayetin Kabulüne Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl şikayetin reddine, birleşen şikayetin kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada şikayetçi-birleşen davada şikayet olunan ... vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Asıl dosyada şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde özetle; müvekkilinin şikayet dışı borçlu hakkında Konya 6....

          , şikayet dilekçesinde Kurul Başkanının ismi geçmediği, şikayet edildiği yolunda herhangi bir ifadenin de yer almadığı, ön inceleme onayında ön incelemecinin yetkisini aşacak Bakanlık yetkilisi bulunmadığının belirtildiği, bunun üzerine de ön incelemeyi yapan başmüfettiş tarafından Kurul Başkanının ön incelemeye dahil edilmediği, sadece … ile … hakkında ön inceleme yapılarak itiraza konu kararın alındığı, bu kararda ayrıca şikayet edilen Personel Genel Müdürlüğü yöneticilerinin müfettiş raporlarındaki konuların adli yönüyle ilgili sorumlukları bulunmadığı belirtilerek bunlar hakkında görüş bildirilmesine yer olmadığının vurgulandığı anlaşılmıştır....

            İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak ... mahkemesinde değil, İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi tarafından kendi sırasına itiraz edildiğine göre, mahkemece, sadece iflas idaresine husumet yöneltilmesi gerekirken, bozma ilamının .... bendinde şikayetin İİK'nın 235/son fıkra hükmüne dayalı olduğu doğru olarak belirtildiği halde .... bentte yer alan ve haciz yolu ile ilgili şikayetler için geçerli olan "şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanların duruşmaya davet edilerek" ibaresinin maddi hataya dayalı olduğu gözetilmeden, kendilerine husumet düşmeyen diğer alacaklılar davaya dahil ettirilip yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır....

              Asliye Ceza Mahkemesi'nce, 28/02/2019 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/03/2019 tarihli ve 2019/53483 soruşturma, 2019/37342 sayılı kararla "suçun şikayete bağlı suçlardan olduğu, müştekice bu konuda bir şikayet bulunmadığından" bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın müşteki ya da vekiline tebliğ edilmediği, müşteki vekili karardan haberdar olduktan sonra 14/05/2019 havale tarihli dilekçeyle 6 aylık şikayet süresi içinde karara itiraz ettiği, itiraz merciince itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Şikayet süresi içinde kovuşturmaya yer olmadığı kararına müşteki vekili tarafından itiraz edilerek şikayet iradesi ortaya konulması karşısında, soruşturmaya devam edilebilmesi için itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır....

                CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; dosyada yer alan vekaletnamenin geçerli bir vekaletname olduğunu, vekaletnamenin süresinin dolduğuna dair itirazın ihalenin feshi nedenleri arasında olmadığını, borçlunun icra müdürlüğünce belirlenen değere itiraz etmesi üzerine mahkemece alınan rapor kapsamında satış yapıldığını, satışa hazırlık işlemlerine dair süresi içerisinde şikayet yoluna gidilmediğinden bu nedenlere dayanılarak ihalenin feshinin talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

                  GEREKÇE :Talep, icra müdürlüğünce yapılan işleme itiaz/şikayet niteliğindedir. Davacı icra müdürlüğünce yapılan işleme (ödeme emrine) itiraz/şiyaket etmektedir. Bu amaçlada İcra Hukuk Hakimliğine başvurmuştur. Mahkeme yaptığı inceleme neticesinde; 12.12.2017T., 2017/415E., 2017/260K. sayılı ilam ile görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı mahkememize göndermiştir. Dosyanın davalısı/alacaklı ... Şti., dosyanın davacısı/borçlu ... A.Ş. aleyhinde Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yolu ile Takip başlatmış, borçluya iflas ödeme emri tebliğe çıkarılmıştır. Davacı (icra dosyasının borçlusu) Kambiyo Senetlerine Özgü İflas yoluyla takibe ilişkin olarak kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz/şikayet etmektedir. Bu halde nasıl işlem yapılacağı İİK'un 172. maddesinde açıklanmıştır. Yasada iflas yoluyla yapılan takipte çıkartılan ödeme emrine itiraz veya şikayet yoluyla itiraz etmek istenildiğinde icra dairesine başvurulacağı açıklanmıştır.(Y.12. HD., 2008/18738E., 2008/21512K.)...

                    Her ne kadar kesinleşen kıymet takdirinden sonra icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmaz ise de kıymet takdirinin usulünce kesinleşmediği ve borçlunun ihalenin feshine ilişkin başvurusunda icra müdürlüğüne yaptığı bu başvuruya da değinerek taşınmazın değerinin usulünce belirlenmediğinden ihalenin feshini talep ettiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin “borçlunun ihalenin feshi talepli" şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz kararının usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiği ve şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının usul ve yasaya aykırılığını ileri sürmediğinden ihalenin feshinde değer tespiti yapılamayacağı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki borçlunun kıymet takdirine itiraz kararına karşı süresinde istinaf başvurusunu, usulsüzlük iddiasının en açık göstergesi kabul etmek gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu