Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 22/10/2015 tarihli duruşmada verilen ara karar ile yetki itirazı ve zamanaşımı itirazlarının reddine karar verildiğini ve dosyanın esasına geçildiğini, buna rağmen son kararda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, icra dosyası için verilen icranın geri bırakılması kararının borcu sona erdirmediğini, sebepsiz zenginleşme/eksik borç olgusunun ortaya çıktığı tarihin, davalı yanın icranın geri bırakılması talebi ile açtığı İstanbul 12....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; memur muamelesini şikayet (icranın geri bırakılması) istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
açılan dava niteliğinde olmadığından icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının bu takip yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılmasının hacizlerin kaldırılmasına mani olmayacağı gerekçesi ile icra müdürlüğünün işleminin iptalini talep etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayete konu icra takip dosyasının iptaline karar verildiği ve iptale ilişkin bu kararın icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinden Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 149. maddesinde "icra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir...." hükmüne, İİK'nun 149/a maddesinin 1. fıkrasında "icranın geri bırakılması hakkında 33. maddenin 1, 2 ve 4. fıkraları uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. 33. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında itfa ve imhal iddiasında bulunulabilmesi ve koşulları, 4. fıkrasında...
İcra Hukuk Mahkemesinde 2021/32 esas sayılı dosya ile taraflarınca başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/1369 esas sayılı ilamlı takibin itfa nedeniyle geri bırakılması için dava açıldığını, mahkemece iki tane bilirkişi raporu alındığını, raporun ilkinde davacı idarenin borcunun 17.799,94 TL ikincisin de ise herhangi bir borcu bulunmadığı yönünde tespit yapıldığını, iki rapor arasında çelişki bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklılar tarafından T1 aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı kurumun itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, zamanaşımı sebebiyle icranın geriye bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Takip dayanağının bono olmasına, vade tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661, 662 ve 663. maddelerine göre üç yıllık zamanaşımına tabi bulunmasına, davalı alacaklının 05/02/2016 tarihinden 15/06/2021 tarihinde kadar davalı alacaklının herhangi bir icra işlemi yapmamış olmasına, ceza davalarının zamanaşımını kesen sebeplerden olmamasına (Yargıtay 12.HD 2015/6339 E, 2015/8227 K) göre mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamların icrası yolu ile takipte takip öncesi itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Adana Genel İcra Dairesinin 2021/24612 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T1 hakkında 25/08/2021 tarihinde ilamların icrası yoluyla 10.379,24 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin 27/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 01/09/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İstinaf konusu uyuşmazlık miktarının 10.000,00 TL olduğu, davaya konu miktarın mahkeme karar tarihi itibarıyla yasal 13.740,00 TL kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından söz konusu mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....
İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Alacaklı tarafından, 28/11/2011 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu şirket adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 19/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin 24/11/2015 tarihinde çeklerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takip borçlusunun dayanak çeke yönelik zamanaşımı iddiası bu durumda, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir....