Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlu, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş mahkemece; istem süreden reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İstinafa getirilen uyuşmazlık ve inceleme konusu karar, ilamlı icra takibine yönelik şikayet ve itfa nedeniyle icranın geri bırakılması niteliğindeki davada, davacı borçlu aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ile davacı taraf üzerinde bırakılan yargılama giderlerine ilişkin olup ; ihtilafa konu alacak hak veya malın değeri 1.414,25 TL'dir. Karar tarihi itibariyle 6763 sayılı Kanunla değiştirilen İİK'nun 363/1. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek-1 maddesinin 1. fıkrası uyarınca; 01.01.2021 tarihinden itibaren artırılan miktar dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu değerin 13.740 TL'yi geçmediği, böylelikle mahkeme kararının istinaf kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

İlk derece mahkemesi kararında; verilmiş olan icranın geri bırakılması kararının iptal yetkisinin bulunmadığı, mehil vesikasının iptaline karar verilse dahi icranın geri bırakılması kararını etkisiz hale getirmeyeceği bu nedenle mehil vesikasının iptalinin istenmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın tamamının depo edilmemiş olması sebebiyle verilmiş olan mehil vesikası işleminin açıkça kanuna aykırı olduğunu, mahkemece talebin anlaşılamadığını, taleplerinin mehil vesikası işleminin iptaline ilişkin olduğunu, icranın geri bırakılması kararının iptalini istemediklerini, icra müdürlüğünce yapılan hesaplamaya göre 6.965,19 TL eksik para olduğunu, bu nedenle mehil vesikası verilemeyeceğini, dosya alacaklısı oldukları için bu şikayette menfaatlerinin bulunduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

TMK'nun 327. maddesinde "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. " İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu ve Mahkeme'ce nafaka alacağına mahsuben yapıldığı kabul edilen ödemelerin takip dayanağı ilamın karar tarihinden önce yapılan ödemeler olduğu anlaşılmaktadır. Nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan bu ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez....

    Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, asıl alacağın 13.400,00 TL'sı yönünden icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zaman aşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından ... 3....

      İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı borçlu, alacaklının ödeme yapılacağından haberdar olduğunu belirterek harç masraf ve vekalet ücreti alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak bakiye 28.802,20 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Davacı borçlu kurum tarafından yapılan borç ödemelerinin takip tarihinden sonra yapıldığı sabittir....

      İlk derece mahkemesi; davacı/borçlunun saşvurusunun İİK'nın 33. maddesine dayalı takipten önceki dönemi ilişkin itfa itirazı olduğu, icra emrinin 13/08/2020 tarihinde tebliğ edilmesine karşın 06/11/2020 tarihinde davanın açıldığı, davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra mahkemesine yapılan başvurunun süresiz şikayet kapsamında deerlendirilmesi gerektiğini, zamanaşımı için şikayet süresi olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir..." düzenlemesine yer verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2022 NUMARASI : 2021/500 ESAS - 2022/153 KARAR DAVA KONUSU : İcranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 27....

      UYAP Entegrasyonu