İcranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden İcra Mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya 3. şahıs takip konusu alacağın %15'i nisbetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Temyiz talebinin reddi halinde bu teminat ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir. "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." 2. fıkrasında "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun takip kesinleştikten sonraki ibra ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile itfa nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı İdris Ağrımak tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ibranamenin İİK md. 71/1 maddesinde sayılı nitelikte belgelerden olmadığı, ibra sözleşmesi şarta bağlı olarak düzenlenmiş olduğundan itfa iddiasının değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple İİK md. 71/1 uyarınca itfa sebebiyle mahkemece şikayetin reddine karar...
Somut olayda; 22/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2016 tarihinde icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına 7.430.00 TL ödemede bulunarak 04/05/2016 tarihinde sair itirazlarla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de ödemenin icra emrinin tebliğinden sonra olduğu takip sonrası ödemenin icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiğinden borçlunun takip öncesi ödemelerine ilişkin bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/456 Esas 2022/18 Karar karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; B)- Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde yeni hüküm tesisine, DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 1- Davacının imhal itirazı sebebiyle icranın geri bırakılması talebinin KABULÜ ile, Kocaeli 8....
İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; takip dayanağı Finansal Kiralama Sözleşmesinin ilam niteliğinde olmadığı ve kiralama bedellerinin ödendiğini belirterek icranın geri bırakılması ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ve ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetine ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4204 esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü hakkında İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 2020/1671 E. - 2021/556 K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takip olduğu, icra emrinin davacıya 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine, ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı yalnızca davacı tarafından itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine yönelik karar bakımından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Ancak, icranın geri bırakılması istemi ile, faize yönelik şikayetin kabulü veya reddi halinde, tazminata hükmedileceğine dair, İİK. 'da herhangi bir düzenleme bulunmadığı halde, davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Dolayısıyla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, icranın geri bırakılması istemi ile faize yönelik şikayetin ayrı ayrı reddine, yasal şartları oluşmadığından davalı alacaklı tarafın tazminat talebinin reddine, davacı tarafın sair istinaf isteminin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Anılan Yasa hükmünde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılacağı '' düzenlemesi mevcut olup, icra mahkemesi anılan şartların tahakkuku halinde icrayı geri bırakabilir. Şikayetçi borçlu takip dayanağı ilamın velayet hükümlerinin değiştirilmesi yönünde Aile Mahkemesi'nde dava açtığını bildirilmiş ise de; açılmış bu davada takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmediği sürece takibe devam olunur. Bu durumda, Mahkemenin aksi düşünce ve yazılı gerekçeyle ilamın icrasının geçici olarak durdurulmasına karar vermesi doğru değildir....
İİK'nun 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya İcra Mahkemesi'nde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçluya icra emri 21.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, borcun icra takibinden önce ödendiğine ilişkin itiraz 05.08.2013 tarihinde yapılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. Buna göre, icra emri tebliğine göre yedi günlük itiraz süresinden sonra takip konusu alacağın takip tarihinden önceki bir tarihte ödendiği iddiasında bulunulmuştur. Mahkemece ödeme iddiasının yasal süre içinde yapılmadığı nazara alınarak itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir....