Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ev istiharesinde olduğunu, idea edilen tarihlerde İstanbul'a hiç gelmediğini, aynı anda iki yerde olmasının mümkün olmadığını, senette ve altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, kendisine ait bir borç olmadığı gibi adına sahte senet ve evrak düzenlendiğini, suç duyurusunda bulunduğunu, kendini alacaklı diye idea eden kişi ve kişileri de ödeme emrinde belirtilmeyen ve kendisine ait olmayan evraklarla borçlu gösterildiğini, borcun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, asıl alacağın ve işletilecek faizin ve faiz oranının tüketici hukukuna ve borç ilişkisine aykırı olduğunu; Tüm bu nedenlerle resmi itiraz süresinde borca, faize, faiz oranına ve ödeme emrinde yer alan tüm taleplere itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

maddesinde düzenlenen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak; takip dayanağı bonoların zorla imzalatıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, yargılama aşamasında da borçlunun protokol sunarak borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itfa itirazını 5 günlük sürede şikayet dilekçesi ile belirtmediği, alacaklının protokolü kabul etmediği, senetlerin ve ibra protokolünün zorla alındığı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden önce sunmuş olduğu, 25.04.2014 tarihli taraflar arasında anlaşma ve ibra protokolü başlıklı belgede takip konusu borcun ibra edildiği görülmektedir. Alacaklının protokoldeki imzaya itirazı olmadığına göre, alacaklının protokole karşı diğer beyanları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. O halde mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesine göre itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine girişilen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin davacıya 01/07/2021 tarihinde tebliğ üzerine borçlunun mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü anlaşıldığı, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, borçluya gönderilen ödeme emrinin 01/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/07/2021 tarihinde mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü ve açıkça ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmediği, bu itibarla davanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyen yasal 5 günlük süresinde ileri sürülmediği anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2018/616 ESAS 2019/325 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), |İmzaya İtiraz KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/06/2019 tarih 2018/616 esas 2019/325 karar sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vasisi dava dilekçesinde özetle; Adana 11. İcra Dairesinin 2018/9497 esas sayılı dosya borçlusunun cezaevinde hükümlü olduğunu, kendisinin vasisi olduğunu, borçlunun senette imzasının olmadığını, imzanın taklit ya da senedin tahrif edilmiş olabileceğini, senet tanzim tarihi olan 31/05/2018'de oğlunun cezaevinde bulunduğunu, dolayısıyla böyle bir senedi düzenlemesinin ve imzalamasının tarih olarak imkansız olduğunu beyan ederek borca ve imzaya itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında, davanın reddini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/154 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzaların vekil edenine ait olmadığını, bu nedenle imzaya, takibe, borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; imzaya itirazın kabulü ile davacı borçlu açsından takibin durdurulmasına; asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının asıl alacağın %10 u oranında para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir....

    Maddesi kapsamında yazılı belge ibraz olunmadığı, bu halde davacının imzaya ve borca itirazında haksız olduğu anlaşılıp dava ve itirazın reddine, takip durmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabul edilerek borçlu aleyhine yapılan takibin İİK'nun 170/3. maddesi gereğince durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/4. maddesi gereğince borçlu, takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmek zorundadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1632 KARAR NO : 2022/1628 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/9 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 19/09/2019 tarihinde tebellüğ edilen Şefaatli İcra Müdürlüğü'nün 2019/131 Esas icra takibi ödeme emrine dayanak bonodaki imzaya ve borca yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, açılan takibin durdurulmasını, kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu bonodaki imzaya itirazının ve borca itirazının kabulünü, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını bilerek iş bu takibi başlatan kötü niyetli...

      Davalı borçlu icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir. İtiraz dilekçesi ile imzaya itiraz hakkının saklı tutulması imzaya itiraz edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğuna dair ibarenin itiraz dilekçesine sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takipte dayanılan 20.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mahkemece, davacının dayandığı kira sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.'...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/858 KARAR NO : 2022/1087 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/581ESAS- 2022/41 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Van İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/581 esas-2022/41 karar sayılı, 27.01.2022 tarihli kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: TALEP VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin mernis adresi olamayan önceki adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini, kambiyo takibinde imzaya borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyanla ödeme emrinin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu