Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2017 tarihinde başladığını, müvekkili şirketin davacı borçluya mal sattığını, faturalara karşılık olarak müvekkili şirkete ortalama 220 gün vadeli sıralı senetler verildiğini, dava dışı Turgay Uçal'ın söz konusu senetlere aval olarak imza attığını, Turgay Uçal'ın T1 abisi olduğunu, ödenmeyen senetlere ilişkin takip başlattıklarını, borçlunun senetteki imzaya ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddini istemiştir....

    İcra müdürlüğünün 2020/944 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporlarına göre imzaların davacı borçluların el ürünü olduğu anlaşıldığından, davacıların imzaya ve borca itirazlarının ayrı ayrı reddine, asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine, %10'u oranında para cezasının davacılardan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı, delillerin yeterince toplanmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, tazminat ve para cezasının hukuki dayanağının olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlularının açtığı imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından; kira sözleşmesi olarak sunulan sözleşme fotokopi sayfasında herhangi bir imza olmadığı, fotokopi belgede kiranın 20.000 TL olduğu diğer sayfalarda ise imza olmasına rağmen kira bedeline ilişkin hiçbir hüküm olmadığı, şayet alacaklı, sözleşmeyi bu haliyle takibe dayanak yapmış ise takipte asıl kira alacağını 31.600 TL olarak hesaplanmasının hatalı olduğu, kira bedeli tespitine ilişkin derdest davanın mevcut olduğu, bu nedenle borca faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirtilerek takibe süresi içinde itiraz edilmiştir. Davalı, kira sözleşmesinin ilk sayfasında imza olmadığını belirtmiş sonraki sayfalardaki imzaya itiraz etmemiş olduğundan, takibe konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde kira bedellerinin artırılacağının belirtildiği ve artışların bu maddeye uygun olarak yapıldığı görülmektedir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama aşamasında müvekkiline ait ıslak imzaların alınmasına karar verildiğini, bunun müvekkili yönünden kazanılmış hak olduğunu, bu karardan dönülmesinin esas ve usule aykırı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2016/11275 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ancak davacı tarafından ilgili takipte imzaya, borca, ferilerine, yetkiye itiraz edildiğini ve itiraz neticesinde İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/445 esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Gebze İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiğini, ancak bu dava dilekçesindeki beyanların buradaki ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, ilgili dava dilekçesinin mahkemeye sunulduğunu, söz konusu icra dosyasının yetkisizlik kararı ile Gebze İcra Müdürlüğü'ne gittiğini ve orada 2021/6412 esas sayısı ile numara aldığını, borçlu vekilinin dosyaya yine itiraz ettiğini ve bu seferki itiraz sebepleri olarak yine aynı gerekçeleri gösterdiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin imza atmayı bildiğini ve resmi kurumlarda imza kullandığını, İstanbul 6....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacının resmi kurum ve kuruluşlarda bulanan ıslak imzalı evrakların dosya içerisine alındığı ve eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve bilirkişi raporunda, T1 isimli şahsın eli mahsulü oldukları yönünde kanaate varıldığı, buna göre söz konusu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, bu nedenle imzanın borçlu davacıya ait olduğu, hükme dayanak alınan raporla sabit olduğu gerekçesiyle davacının imzaya itiraz davasının reddine; borca itiraz yönünden yapılan değerlendirmede, yazılı kanun maddeleri, dosya içeriği, tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde borçlunun İİK 169. madde kapsamında borca itiraz ettiği ve yine aynı madde kapsamında "resmi veya imzası ikrar edilmiş bir" belge sunmak zorunda olduğu, somut olayda ise borçlunun İİK 169/a-2 maddesinde belirtilen nitelikte belge sunamadığı, sunulan belgelerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, bunun dışında mahkemenin...

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacının icra mahkemesine müracaat ile imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece İmzaya ve borca itirazın reddine, İtiraz ile birlikte İİY’nin 170/2. maddesine göre takibin durdurulması kararı verilmediğinden, İİY’nin 170/3. maddesi gereğince borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 6. fıkrasında borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/497 ESAS - 2021/309 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Bursa İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığından borca ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, bono üzerindeki müvekkiline atfolunan imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, ödeme emrinde icra dairesinin banka hesap bilgilerinin ve alacaklı vekilinin banka hesap bilgilerinin yer almadığını belirterek itirazlarının kabulüne...

      UYAP Entegrasyonu