İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2020 NUMARASI : 2020/210 ESAS - 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiklerini, takip dayanağı senette ilk cironunun lehdara ait olmadığını, bu nedenle ciro silsilesi bozuk olduğundan senedin kambiyo vasfında olmadığını ve alacalının yetkili hamil olmadığını, takip dayanağı bonadaki imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, senedin üzerinde şirket yetkilisi olmayan, yetkisiz bir kimsenin...
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, takip dosyasına sunulan ve Uyap sistemine 19.02.2016 tarihinde tarandığı anlaşılan, 04.02.2016 havale tarihli dilekçe ile, ödeme emri tebliğ edilen Şehmus Turan isminde bir çalışanın bulunmadığı ileri sürülerek, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayet dilekçesinde, bu dilekçedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Müdahil, yanında davaya katıldığı tarafın, davayı kendisine geç ihbar ettiği, savunma imkanlarını engellediğini veya bu tarafın ağır kusuru ile davayı hatalı yürüttüğünü iddia edebilir. “ Müdahil, müdahale talebinin reddine ilişkin kararı, asıl hüküm verildikten sonra lehine müdahale etmek istediği taraf aleyhine verilmiş olan hükme karşı temyiz yoluna başvurarak, temyiz edebilir ve hükmün, müdahale talebinin haksız olarak reddedilmiş olması nedeniyle bozulmasını isteyebilir.” Varlığından haberdar olmadığım 06.09.2022 tarihli Muhtıra ile öğrendiğim babama ait kambiyo senedi için İcra takibine itiraz (borca ve imzaya itiraz) konulu dava için Hatay İcra Hukuk Mah.'...
İmzaya itiraza ilişkin İİK.nun 168/4. maddesindeki süre belirli bir süre olup somut olayın imzaya ilişkin kısmının şikayet olarak nitelendirilmesi dolayısıyla süresiz şikayete tabi olduğunun ileri sürülmesi olanaksızdır. Eldeki yargılamada ödeme emri 02.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup imzaya itiraz ise 16.09.2020 tarihinde yapıldığından imzaya itirazın süreden reddi isabetlidir. Diğer taraftan, maaş haczi neticesi tahsil edilen paraların iadesi talepli şikayette bulunulmuş ise de; somut olayda takip itirazsız kesinleşmiştir. Y.12.HD.nin 2014/31333 E. 2015/6149 K. sayılı emsal içitihadında özetle ;” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir....
İcra Dairesi 2019/3487 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlular vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, Süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerekmekte olduğunu, borçluların müvekkili alacaklı ile senetten dolayı bir borç ilişkileri olmadını savunarak borca itiraz ettiklerini, senetten dolayı ortaya çıkan borcun bir sözleşme ile başladığı düşünülse bile, bu sözleşme ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borç sona ermeyeceğini, kıymetli evrakın soyut ve bağımsız olduğunu, bu yönde yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yine borçlu Mesut KOCABAŞ'ın, senet üzerindeki imzaya itiraz etmesi de hem haksız hemde kötü niyetli olduğunu, kendilerinin dava günü tanığı huzurda hazır edeceklerini, yine Mesut KOCABAŞ'ın imzasına ilişkin yapılacak araştırmalar ve imza incelemesinde, imzanın kendisine ait olduğu...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/435 ESAS, 2020/815 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilileri aleyhine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2018/21397 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...
Dairemizin 17/12/2021 tarih, 2021/1002 esas ve 2021/3085 karar sayılı kararı ile; HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorunda olduğu, somut olayda; davacının süresinde açtığı davada yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, Mahkemece HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak yalnızca davacının yetkiye ve imzaya itirazı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, davacının borca ve fer'ilerine itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulüne, eksik inceleme ile verilen Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Bu durumda davacı tarafından 168/3- 5. madde kapsamında öngörülen 5 günlük borca itiraz ve şikayet süresi geçtikten sonra davanın açıldığı sabittir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; atıfta bulunulan dosyanın, iş bu istinaf başvurusuna konu olan dosya ile doğrudan bir ilgisi olmadığını, imzaya yapılan itirazın farklı bir dosya gerekçe gösterilerek reddedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyan etmişse de, Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/809 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, Bursa 20. İcra Müdürlüğü' nün 2016/12392 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğü ile öğrenme tarihinin 19/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesi istemine dayalı şikayet davası olduğu görülmekle istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davanın süreden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355....
Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....