Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/556 Esas sayılı menfi tespit davası konularından birinin takibe konu bonolar olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalara göre takibe konu senetlerin davacı/borçlu tarafından paraf atılmak suretiyle imzalandığının kabul ve ikrar edildiği, bu ikrarın eldeki imzaya itiraz davası bakımından da bağlayıcı olduğu, bu nedenle mahkemece imzaya itirazın reddine karar verilerek, davacının borca ve faize yönelik itirazlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece, menfi tespit dava dilekçesindeki beyanların borçlu aleyhine mahkeme içi ikrar kabul edilerek imzaya itirazın reddine, faize ve borca yönelik itirazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    kayıtlı araç ve taşınmazlara konan haczin kaldırılması gerektiğini, Kemalpaşa icra müdürlüğünün yetkisiz olup, yetkili icra müdürlüğünün Ortaca/ Muğla icra müdürlüğü olduğunu, senetlerdeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, tüm alacak kalemlerine, faiz oranlarına açıkça itiraz ettiklerini belirterek usulsüz yapılan tebliğatın yapıldığı tarihin 08/04/2019 olarak kabulüne, araç ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına, yetki itirazının ve imzaya itirazlarının kabulüne, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 06/07/2016 tanzim, 08/08/2016 vade tarihli 300.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya ödeme emri 07/12/2017 tarihinde muhataba imzasız olarak tebliğ edildiği açıklaması ile tebliğ edilmiş, 15/10/2018 tarihinde açılan dava ile takipten 12/10/2018 tarihinde haberdar olunduğu belirtilerek yetkiye, borca, imzaya, faize itiraz nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin ve itirazın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı borçlu Siirt C.Başsavcılığına verdiği 17/07/2018 havale tarihli dilekçesine dava konusu icra dosyasından düzenlenen ödeme emri ve takibe konu senedi ekleyerek şikayetçi olmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2019/33418( Eski 2013/17141) Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin müvekkili ile ilişiğinin bulunmadığını, isim benzerliği nedeniyle dosyaya dahil edildiğini, ödeme emri ve yenileme emrinin tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 10/03/2020 tarihinde müvekkilinin evine haciz için gelinmesi nedeniyle haberdar olunduğunu, 2013 yılından şikayet tarihi olan 12/03/2020 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında müvekkiline yönelik olarak zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, borca, imzaya, faize, faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek, ödeme emri ve yenileme emri tebliğ tarihinin 10/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2023 NUMARASI : 2023/175 ESAS 2023/308 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle, kendisinin Esenyurt Mah....

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen, imzaya itiraz ve şikayet hakkında verilen karara ilişkin yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir....

      Somut olayda, borçlunun mahkemece incelenen şikayet ve itirazlarının yanında 250 TL bedelli 5 adet senede de itiraz ettiği halde, mahkemece anılan talep incelenmeksizin ve bu konuda yukarıda değinilen 6100 Sayılı HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....

          İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz. Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

          İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, dava çeke dayalı kambiyo takibinde imzaya itiraz olup; mahkemece, çekteki imza borçluya ait olmadığından, takibin iptaline ve borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de dayanak çekte borçlunun keşideci, alacaklının da ciranta olduğu, aralarında yüzyüzelik ilişkisi olmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, talep imzaya itiraz olup istemin kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu