Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun ilama aykırılık şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece dosyanın takipsiz bırakıldığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayeti olmakla Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen dava niteliğinde değildir. Şikayette yargılama usulü, İİK' nun 18. maddesinde düzenlenmiştir....

    İİK’nun 16. maddesinin 1. fıkrasında ‘‘ Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.’’ hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlu vekili şikayet dilekçesinde hacizden 03.12.2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet başvuru tarihi ise 15.12.2014 olmakla 7 günlük şikayet süresi geçmiştir. Mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

      Alacaklının, ilama uygun infaz yapılmadığına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayet başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesinin 2. fıkrasındaki gereklilik yerine getirilmeden takip yapılamayacağı yönünde şikayet başvurusu yapılmıştır. Anılan şikayet 7 günlük şikayet süresine tabidir. Bu durumda bahsi geçen sebebe dayalı şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekir ise de; sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Borçlunun şikayet nedenleri arasında takibe dayanak yapılan ilamda”.. 130.310,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılara ödenmesine “karar verildiği halde alacaklının kendi hissesine düşen alacaktan fazlasının tahsilini istediği şikayeti de bulunmaktadır. Anılan başvuru ilama aykırılık olup, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Mahkemece, bu konuda inceleme yapılıp, olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir....

          İcra dosyasının incelenmesinde, borçlu itirazı üzerine duran takibin devamı amacıyla, alacaklı vekilince itirazın iptali ilamının dosyasına sunulduğu ve icra dairesinde ilama uygun dosya borcunun hesaplanmasının istendiği, alacaklı vekilinin işlemiş faize ilişkin herhangi bir miktar belirterek talepte bulunmadığı, itirazın iptali ilamında asıl alacağın takip tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline hükmedildiği, mahkemce ilama uygun şekilde bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan hesaplamada istenebilecek faiz miktarının 41.348,47 TL olduğunun tesbit edildiği ve buna göre alacaklı vekili şikayeti kabul edilerek icra emrindeki miktarın düzeltildiği görülmektedir....

            Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamın icrasına ilişkin takipte, borçlunun ilama aykırı olarak faiz hesaplanması sonucu bakiye dosya borcu çıkarılması ile borç muhtırası işlemini şikayet konusu yaptığı; mahkemece, icra emrinde yazılı alacak miktarı ve faiz oranlarının kesinleşmiş olması nedeni ile buna ilişkin şikayette bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle mahkemece, borçlunun faiz oranının ve miktarının ilama aykırı şekilde talep edilerek hesaplandığı iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....

              Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyaırnca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Somut olayda; borçlunun, takibe konu icra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi yerine ...Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla açıkça faizi şikayet konusu ettiği anlaşılmakla, anılan şikayet için süresiz olarak icra mahkemesine başvurabileceği görülmektedir. O halde, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                  İİK'nun 18/son maddesinde, ''icra mahkemesi aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir ...'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin talebi, ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olduğundan, İİK'nun 18. madde hükmü doğrultusunda taraflar gelmeseler dahi esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın 29.12.2015 tarihinde işlemden kaldırılıp üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili şikayetinde “Mahkeme kararında hükmedilen kıdem tazminatı alacağı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına hükmedildiği halde; alacaklı davalı tarafından hiçbir banka tarafından verilmeyen merkez bankası verileri nazara alınarak % 23 ve %17 gibi aşırı dayanaksız bir faiz istendiğinden” bahisle mahkeme kararının yanlış uygulandığını vurgulayarak ilama uymayan fazla faiz alacağının takipten çıkarılmasını istemiştir. Başvuru bu hali ile ilama aykırılık şikayeti olup icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebilecek özelliktedir....

                      UYAP Entegrasyonu