İcra Dairesinin 2020/7728 esas sayılı dosyasından 21/09/2020 tarihinde yapılan haczin İİK.'nun 99. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK.'nun 96 ve 97/A maddelerine göre yapılmış sayılması talebiyle dava açılmış ise de yapılan haciz işleminin borçlunun yokluğunda ve istihkak iddia eden 3.kişi huzurunda yapıldığı, dosya kapsamında takip borçlusunun haciz yapılan adres ile ilgisini ortaya koyacak delil ve belgenin mevcut olmadığı, davacı vekili tarafından iddia edilen hususların istihkak davasının konusunu oluşturmakla istihkak davasında değerlendirilecek nitelikte olduğu, bu aşamada dosya kapsamında haczedilen menkullerin borçluya aidiyeti karine olarak tespit edilmediği anlaşıldığından icra müdürlüğünün haczin İİK.'nun 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına dair kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Haciz yapılan mahaldeki vergi levhası diğer davacı Çerezcim Şirketine ait olduğu halde haciz zaptında İİK 99 maddeye göre işlem yapıldığını, borçluların olmadığı bir mahalde haciz işlemi yapıldığını, icra müdürlüğünün kendiliğinden kararından dönerek İİK”nun 96 ve 97 maddelerine göre işlem yapılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra memurunun kararını kendiliğinden kaldırmasının denetim merci olan icra hakimliğinin karar oluşturmasının muhakeme hatası olduğunu, şikayet talebinin kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, memur muamelesini şikayet eden T2”ın dava masrafı olan avukatlık ücreti bakımından müşterek ve mütesilsilen sorumlu tutulmasının yasalara aykırı olduğunu, tedritli olarak açılmış davada T1 Şirketinin açtığı istihkak davası yönünden ise, borçlunun elinde olmayan malın haczedildiğini, alacaklı olarak gözüken Yapı Kredi Anonim Şirketinin istihkak davasını açması...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, alacaklının İİK’nın 99 uncu maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 97 ve 99 uncu maddeleri 3. Değerlendirme İİK 106 ncı maddesine göre, alacaklı haczedilen taşınır malın satışını altı ay içerisinde istemek zorundadır. Aksi halde İİK madde 110’a göre taşınır mal üzerindeki haciz kendiliğinden düşer. Ancak haczedilen mal hakkında, İİK madde 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresi işlemez. Bu maddeye paralel olarak 99. maddede alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışının yapılamayacağı düzenlemesi yer almaktadır. Kaldı ki, kural olarak istihkak davalarının 97. maddede genel kural ve koşulları düzenlenmiş olup İİK m. 97/8 maddesinde istihkak davasının açılması ile satış isteme sürelerinin işlemeyeceğinin açıkça ifade edildiği, İİK 99. maddede aksine bir hüküm bulanmadığı görülmüştür....
No:11 Darıca/Kocaeli" adresinde haciz işlemi gerçekleştirildiği, gerçekleşen haciz işlemi esnasında haciz mahallinde borçlu ve istihkak iddia eden üçüncü kişi konumundaki şirketlerin yetkililerinin veya personellerinin bulunmadığı, yoklukta yapılan haciz işlemi ile ilgili olarak davacı üçüncü kişi tarafından hacze konu mallara ilişkin hapis hakklarının olduğundan bahisle istihkak iddiasında bulunulduğu, Enez İcra Müdürlüğünün 2020/155 dosyası üzerinden istihkak iddiası ile ilgili olarak İİK 97/1 maddesi uyarınca işlem yaptığı ve Mahkememizce İİK 97/1 maddesi uyarınca takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Dava İİK 99. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin şikayet davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra memurunca İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılan menkul haciz işleminin İİK. 'nun 96 ve 97. Maddelerine göre yapılmış sayılması talebine ilişkindir. Somut olayda, haciz adresi, takip talebindeki adres ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı gibi, borçlu şirket yetkilisi de haciz mahallinde hazır değildir. Haciz mahallinde tespit edilen, borçlu adına düzenlenmiş evraklar da nitelikleri itibariyle, tek başına yasal mülkiyet karinesinin belirlenmesinde borçlu, dolayısıyla alacaklı lehine yorum yapılmasını gerektirir nitelikte değildir. Bu itibarla, icra memurunca, mahcuzların 3. Kişinin elinde olduğu değerlendirilerek, haczin İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılması hukuken isabetli olup, açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'...
olduğunu, vergi levhasının mülkiyet iddiasını kanıtlayan belgelerden olmadığını, bu durumda icra müdürlüğünün İİK'nın 99. maddesinin uygulanmasına dair verdiği kararın hatlı olduğundan 27.06.2022 tarihli kararın kaldırılarak İİK'nın 97. maddesine göre takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 97. maddesinin 1. fıkrasında; "İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....
kabulü ile yasaya ve usule aykırı olarak yapılan bu işlemin iptaline, haczin İİK. 97. m'ye göre yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, ... 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/17140 Takip sayılı dosyasından 13.10.2009 tarihinde haczedilen mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, haczin İİK 99. madde gereğince yapılması gerekirken İİK 96 ve 97. maddeler gereğince yapılmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek şikayet isteminin kabulüyle haczin kaldırılmasını şikayetin kabul edilmemesi halinde istihkak iddiasının kabülü ile haczin kaldırılmasını, %40 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı ve borçlu savunma yapmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, icra memurunca İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'nun 96 ve 97. Maddelerine göre yapılmış sayılması istemine ilişkindir. Şikayet İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir. Şikayette karşı tarafın usul hukuku anlamında, taraf niteliğine sahip olmaması nedeniyle şikayette, tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. Bu eksiklik şikayetin reddini gerektirmez. Şikayetle İcra ve İflas Dairesi işlemlerinin hukuka uygunluğu incelendiğinden, icra mahkemesi şikayet üzerine takip dosyasını getirterek şikayetle ilgili olan kişileri belirlenmeli, bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini incelemelidir....