Bu durumda icranın geri bırakılması yoluna hiç başvurmamış olan davacı (borçlu), ilamlı icrada, borcunu icra dairesine ödemeden önce ilam tarihinden sonraki döneme ait nafaka ile ilgili borçlu olmadığını ileri sürerek davalı (alacaklı)ya karşı menfi tespit davası açabilir. Mahkemece; 11.05.2005 tarihinde kesinleşen boşanma ve nafaka ilamına dayanılarak 11.06.2005-11.03.2008 dönemine ait nafaka borcuna ilişkin menfi tespit davasının esası hakkında araştırma yapılarak, bu konuda taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İcra müdürlüğünün 2021/10942 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Bonoya bağlı alacağın 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, 15/10/2018 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, dosyanın yenilenmesinin de tek başına zamanaşımını kesen bir işlem olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacı borçlular yönünden zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, zamanaşımı nedeniyle borca itiraz ve icranın geri bırakılması taleplerine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2021/1478 (2009/154 eski esas) sayılı dosyasından davacı yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, takipten sonra zamanaşımı nedeniyle icranın bırakılması talebinin ancak ilamlı icra yoluyla yapılan takiplerden istenebileceği, ayrıca 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/12361 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, dosya borcunu karşılayacak miktarda teminat yatırarak icranın geri bırakılması kararı getirilmesi için 17.06.2015 tarihli mehil vesikası aldıklarını, alacaklı vekili tarafından 17/06/2015 tarihli talep ile icranın geri bırakılması kararının ancak para alacaklarında söz konusu olduğu ve baz istasyonunun sökülmemesi nedeniyle ilam gereğinin yerine getirilerek müdahalenin menine karar verilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğü tarafından 22/06/2015 tarihinde talep kabul edilerek, dosya içerisinde mevcut İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/942 Esas ve 2012/939 Karar sayılı ve 17/12/2012 tarihli kararı ile takibin para alacakları yönünden geri bırakılması şeklinde düzeltilmesine karar verildiği gerekçeleriyle gerekli masrafı karşılandığında ve refakate teknik bilirkişi alınarak talep gibi işlem yapılmasına karar verildiğini, belirtilen kararın bozma öncesi İzmir 9....
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 36.maddesi uyarınca verilen icranın geri bırakılması kararı, ancak lehine tehiri icra kararı tesis edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekte olup, bu maddeye göre sunulan teminat mektubu da, teminat mektubunu ibraz eden borçlunu borcunun temin eder ve koşulların oluşması halinde ancak onun borcuna karşılık paraya çevrilebilir. Somut olayda şikayetçi borçlu tarafından İİK.nun 36.maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru, bu başvuru doğrultusunda verilmiş bir teminat mektubu ve dolayısıyla bunun sonucu olarak sunulmuş icranın geri bırakılması kararı bulunmadığına göre, adı geçen hakkında icra takibine devam edilmesinde ve hakkında haciz uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bölge Müdürlüğü vekili şikayet süresi içerisinde mahkememize başvurusunda; davalı alacaklı tarafından müvekkili İdare aleyhine Iğdır İcra Müdürlüğünün 2020/878 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı takip başlatıldığını, takibe konu mahkeme ilamının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini belirtilerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın. 367.maddesi "Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez" hükmünü içermektedir....
Maddesi gereğince yatırılan teminat sonrası önceki hacizlerin aşkın hale geldiği bu nedenle önceki hacizlerin kaldırılarak icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet olduğu, bu halde şikayetin İİK'nun 36. Ve 85. Maddeden kaynaklı aşkın haciz ile icranın geri bırakılmasına ilişkin olup İİK'nun 363. Maddesi gereği kesin olup, istinafının kabil olmadığı nedenle, istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Aşkın hacze ve İİK'nun 36. Maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına dair karar kesin olmakla istinaf talebinin İİK'nun 85, 363 ve HMK'nun 352. Maddesi gereğince usulden REDDİNE, 2- Davalı tarafça yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsup ve yeterliliğine, 3- Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 10 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda, İİK'nun 363....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bolu İcra Müdürlüğünün 2019/43926 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Güven Dış T3 Ür. San. Ltd. Şti. tarafından, borçlular T1 ve Metin Köroğlu aleyhine, 10.2.2009 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli bir adet bonoya istinaden, toplam 10.532,60 TL alacağın tahsili amacıyla, 07/05/2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatıldığı; ödeme emrinin davacı borçluya 13/05/2009 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, şikayetçinin talebinin kabul edilerek mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Aynı Kanun'un 33/a maddesinin 1. fıkrası ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmünü içermektedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, İİK’nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 5....