Kıymet takdirine itiraz davası; İİK'nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler....
GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca açılan İcra Memur Muamelesinden kaynaklanan şikayet davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır. Van 2.İcra Müdürlüğünün 2021/5477 esas sayılı dosyasının, şikayetçilerin manevi tazminat alacaklarının tahsili için başlattıkları ilamlı icra takibine ilişkin olduğu, bu takibe konu manevi tazminat alacağı için şikayetçilerin borçlu olduğu başkaca icra takiplerinden haciz yazıları gönderildiği, şikayete konu haciz yazılarının farklı yerlerdeki farklı icra dairelerince gönderildiği ancak şikayetçi yanca Van İcra Mahkemesi'ne başvurularak tüm hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır....
Numarasını şerh ettiğini ve dilekçeyi postaya vermesi için müvekkiline iade ettiğini, müvekkilinin itiraz dilekçesini aynı gün APS yoluyla Hatay İcra Müdürlüğü'ne gönderdiğini, itiraz dilekçesinin 19.01.2015 tarihinde Bahar Sağlam isimli personele tebliğ edildiğini, Hatay İcra Müdürlüğünün müvekkilinin itiraz dilekçesini işleme koymadığını ve müvekkili hakkında takip işlemlerine devam ettiğini , müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün müvekkilinin itiraz dilekçesine rağmen takip dosyasını durdurmayarak icra takibine devam ettiğinden haberdar olunması üzerine 21.08.2019 tarihli dilekçe ile takip dosyasının durdurulmasını ve müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak Hatay İcra Müdürlüğünün bu taleplerini reddettiğini, Hatay İcra Müdürlüğü'nün gerekçesinin takip dosyasından tebligat yapılmadan takip dosyasına itiraz edilmiş olması olduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün bila tarihli bu kararına karşı Hatay İcra...
İcra Müdürlüğünün 2009/1856 esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde icra takibinin dayanağı mahkeme kararında nafakanın her yıl tüfe oranın da arttırılmasına dair kararı olduğundan ve nafaka miktarının birkaç yıldır güncellenmediğinden nafaka miktarının güncellenmesi ve çıkan birikmiş nafaka alacağından dolayı ve güncel nafaka miktarınca karşı taraf borçlunun maaşına haciz konulması talebine istinaden icra memurunun hesap yaptığını, nafaka miktarını güncelleyerek karşı tarafa birikmiş nafaka borcu çıkardığını, çıkan miktarlar yönünden de karşı taraf borçlunun maaşına haciz konulduğunu, karşı tarafın hesaba karşı icra müdürlüğüne itiraz ettiğini, bu itirazının reddedilince de memur muamelesini şikayet ederek başvuru yaptığını, mahkemenin de müvekkilini davalı olarak eklediğini, icra dosyasını bilirkişiye vererek hesap yaptırdığını ve çıkan miktara göre başvuruyu kabul ederek istinaf konusu kararda belirtilen birikmiş ve işleyen nafaka miktarı üzerinden hesabı düzelttiğini, icra müdürlüğünün...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2018 NUMARASI : 2018/962 ESAS - 2018/589 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 9....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra dosyasında ödeme emrinin14.08.2018 tarihinde davacı borçlu kiracıya tebliğ olduğunu , ancak davacı borçlunun kiracı süresi içinde takibe itiraz etmediğini, 12.09.12018 tarihinde tebliğ tarihinden yaklaşık 1 ay sonra ödeme emrine itiraz ettiğini, davacı hakkında müvekkile olan başkaca borçları için açılan : İstanbul 25.İcra Müdürlüğünün 2018/27918 E sayılı takipte , ödeme emri yüne şirket yetkilisi Seda Akyazı Kurt’ a tebliğ edilmiş , davacı takibe itirazında tebligatın usulsüz olduğunu hiç bir şekilde ileri sürmediğini ve ödeme emrinin iptali için şikayet yoluna gitmediğini, açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında Mahkeme , davacının mecurdan tahliyesine karar verdiğini, gerekçeli karar 11.09.2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiğini , davacı tarafından İstinaf Yoluna başvurulmamakla kesinleştiğini, İstanbul 31.İcra Müdürlüğünün 2018/28992 E sayılı takibinde de davacı taraf İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018 / 778 E...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ... Vek. Av. ... ŞİKAYET OLUNAN : ... -KARAR- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesi, "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Dosyanın yapılan incelemesinde, şikayetçi alacaklı tarafın müdürlüğe ödeme emrinin tebliğinden önce borçlunun yaptığı itirazın geçersiz olduğundan takibin devamı talebinin reddine ilişkin 17/08/2022 tarihli müdürlük kararına şikayet edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK.nın 62.maddesinde "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik ikinci cümle: 17/7/2003- 4949/13 md.) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın memur muamelesini şikayet davası açmışsa da, dosyamızda verilecek kararın müvekkilinde hukuki ve fiili olarak etkileyeceğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İcra dosyası incelendiğinde: alacaklı T1 tarafından borçlu T3 aleyhine İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/07/2019 tarih, 2018/393 Esas ve 2019/255 sayılı kararı ile 602.124,66 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde, davacının hem taşkın hacze ilişkin hem de sıra cetveli davası kesinleşmeden icraya konduğuna ilişkin şikayet davası açtığı görülmüştür. Sıra cetveline itiraz davaları kesinleşmesi beklenmeden icra edilebilecek dava türlerindendir....
Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir. Borçlunun, memur muamelesini şikayet hakkının bulunmuş olması, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda davacının dava tarihinde hukuki yararı bulunduğundan, dava sırasında icra mahkemesi tarafından memur muamelesini şikayet yolu ile ödeme emri tarihinin düzeltilmesi nedeniyle süresinde icra takibine itirazın olduğundan bahisle icra takibinin durmasına karar verilse dahi dava, taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığına yönelik genel mahkemede açılan bir dava olduğundan davanın açılması sırasında var olan hukuki yarar, takibin durması ile sona ermez....