İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1194 KARAR NO : 2021/990 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2019 (Dava), 29/05/2019 (Karar) NUMARASI : 2019/3 ESAS, 2019/22 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
Öte yandan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takiplerinde itirazın incelenmesi usulü ve hükümlerini düzenleyen İİK'nun 150/a maddesinin göndermesi ile ödeme emrine itiraz hakkında aynı Kanun’un 62'den 72. maddeye kadar olan hükümleri uygulanır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/721 ESAS - 2021/1003 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4093 Esas sayılı dosyası ile yetkilisi olduğu şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin şirket çalışanı tarafından 02/04/2021 tarihinde tebellüğ edildiğini, eşinin ameliyat olduğunu, bundan ötürü iş yerine gidemediğini ve tebligattan haberinin olmadığını, bundan ötürü de takibe yasal süre içerisinde itiraz edilemediğini, 19/04/2021 tarihinde iş yerine geldiğinde takip başlatıldığını gördüğünü, süresi içerisinde gecikmiş itirazda bulunduğunu beyan etmiş ve gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/22813 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu , borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmediğini, borçlu vekili tarafından da süresinde itiraz edilmediğini, buna rağmen icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, memur kararında -vekâletname olduğu belirtilen- yabancı dilde hiç bir evrakı kabul edilemeyeceğini ve yabancı dilde yazılı hiç bir evraka dayanarak karar veremeyeceğini, itirazda, 'Posta masrafının yatırıldığı', yazmasına rağmen masrafın yatırılmadığını ve taraflarına tebliğ çıkartılamadığını, masrafı yatırılmamış itirazın memur tarafından kabul edilemeyeceğini, dosyaya Bakanlık'tan gelen tebliğ mazbatasında ve buna bağlı yurtdışı tebliğ evraklarında, itirazın vaktinde yapıldığına dair bir kanıt da bulunmadığını ileri sürerek müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun 12/05/2014 tarihinde icra dairesine itirazda bulunması ve icra müdürlüğünce takibin durdurulması üzerine, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; borçlunun icra dairesinde ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın, açık olmayan kısmi itiraz olduğu ve bu nedenle İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğu gerekçesiyle istem icra memur muamelesini şikayet olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir...
Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. (Yargıtay 12.H.D 2019/9096- 2020/5736 E.K sayılı içtihatı ) Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 05/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi sunularak, dilekçe üzerine aynı tarihli icra müdürlüğü havalesi ve imzası eklenmiş, ancak, 06/12/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Uyuşmazlık, tahliye emrine yönelik takipte icra memur muamelesinin şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, icra memur işleminin şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü aracılığıyla ödeme emrine itirazda bulunduğunu, borçlunun davayı açmasının ödeme emrine itiraz etmesinin kendi aleyhine başlatılan icra takibine mutalli olduğunu gösterdiğini, borçlunun 18/10/2019 tarihli dilekçesinde kendi aleyhine başlatılan icra takibinin haricen öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmişse bile muhatabın tebliğe muttali olmuş ise muteber sayıldığını, yani borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, borçlunun Kayseri 4....