İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2019 NUMARASI : 2018/1176 ESAS - 2019/10 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, Borca ve Takip Yoluna İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı, dava dilekçesinde özetle; aleyhine yapılan takipte ödeme emrinin 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, adresinin "Hendek Sakarya" olup yetkili icra müdürlüğünün Hendek İcra Müdürlüğü olduğunu, ayrıca senedin boş olarak verilip sonradan doldurulmuş olması nedeniyle kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek senet kambiyo vasfında olmadığı için kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılması usulsüz olduğundan İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesini, borca itirazındaki haklılığı gözetilerek takibin iptaline karar verilmesini ve alacaklı gözüken tarafın takip dayanağının %20'sinden az olmamak...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bonoya dayalı söz konusu icra takibinde davacıların Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1325 E -2018/1700 K sayılı dosyasının dava tarihinin 31.08.2018 olması göz önüne alındığından her dava açıldığı tarih itibari ile hüküm ifade ettiğinden dolayı davacıların reddi mirası 31.08.2018 tarihi itibariyle hüküm ifade ettiğini, kaldı ki müvekkilinin alacağına ilişkin icra takip dosyası ise reddi miras kararının alınmasından sonra icra takibine başlandığını, imzaya itiraz dışındaki diğer (borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, yetki itirazı gibi) bütün itirazlara borca itiraz denildiğini, davacı borçlular mirası redden dolayı borçlu olmadıklarını ileri sürdüklerine göre, başvuruları İİK.169.maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğunu, aynı kanunun 168/5 md uyarınca borçluların, borca itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine bildirmeleri gerektiğini beyan ederek...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2020 NUMARASI : 2020/88 ESAS 2020/109 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 4....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Biga İcra Müdürlüğü'nün 2018/2160 esas sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında ilamsız takip yaptığını, şikayet eden müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmeden ve usulüne uygun tebligat yapılmadan icra takibi kesinleştirilip haciz işlemleri yapıldığını, müvekkilinin iş yerine hacze gelinmesi ile takipten haberdar olduğunu ve hemen süresinde Biga İcra Müdürlüğü'nde borca ve icra takibine itirazda bulunulduğunu, İcra Müdürlüğünce takibin kesinleştirilmesi nedeniyle itirazın reddedildiğini, müvekkilinin Biga İcra Hukuk Mahkemesi'nde de şikayet yoluyla tebligatın usulsuz olması ve süresi içinde borca itiraz etmiş olması nedeniyle dava açtığını, takibin durdurulmasını takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiğini, yaptığı şikayetin ve davanın reddine karar verilmesi üzerine istinaf yoluna başvurduklarını, istinaf sonucu İlk Derece Mahkemesi'nin Biga İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile...
üzerine haciz işlemine devam edildiği ve dava konusu olan malların haczedildiği ve muhafaza işlemi yapıldığı, bu arada davacı ve diğer davalıya karşı mahkememizin 2019/8 esas sayılı dosyası üzerinden açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında mahkemenin 26/03/2019 gün ve 2019/249 sayılı kararı ile 40.000,00- TL asıl alacak ve ferileri yönünden itirazın kaldırılması ve takibin devamına karar verildiği, bu karar üzerine kiralananın tahliye edildiği, haczedilen mallardan bir kısmının satış işleminlerine başlandığı, haczedilmezlik şikayetinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/03/2013 gün ve 2012/12- 1071 esas - 2013/351 karar sayılı kararında belirtiliği üzere yalnızca borçluya tanınmış bir hak olduğu, davacı/borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeniyle onun yönünden icra takibinin durmasına karar verildiği, dava konusu malların haczediliği 20/02/2019 tarihinde takibin sadece borca itiraz etmeyen dava dışı diğer borçlu Seymen SAKİN yönünden sürmekte olduğu, haciz işleminin...
İcra mahkemesinin borçlunun bu iddiasını borca itiraz niteliğinde görerek itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itirazın fuzuli olup sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile reddine karar verdiği görülmektedir. Borçlu vekili istinaf dilekçesinde şikayet nedenlerini tekrarladığı ve ayrıca şikayet dilekçesinde aynı alacağın ipotekle teminat altına alındığı iddiasına ek olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinden sonra alacaklının aynı icra müdürlüğünün 2019/7758 esas sayılı icra dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile mükerrer icra takibi yaptığını belirtmiştir....
T6 aleyhine takibin yapıldığı, icra dosyasında bulunan borçluların vekil tayin ettiği vekaletnamenin borçlu T3'nın kendi adına, şirketin ise takipte belirtilen ünvanı ile verildiği, davalı borçlular vekilinin 18/04/2019 tarihinde borca her iki borçlu yönünden itirazda bulunduğu, bunun üzerine icra müdürlüğünce 19/04/2019 tarihinde yapılan itiraz kısmi itiraz kabul edilerek takibin 48.986,65 TL'lik kısım için durdurulduğu, akabinde borçlular vekilinin itiraz dilekçesinde bulunan ancak sehven unutulan kısım için yeniden itiraz dilekçesinin ele alındığı bu kez 18/09/2019 tarihinde durdurulan takip miktarının 73.554,75 TL'ye yükseltildiğinin anlaşıldığı, belirtildiği üzere davacı T3'nın kendi adına usulüne uygun vekaletnameyi verdiği ve buna ilişkin icra müdürlüğünün işlem yaptığı, yine şirket yönünden de itiraz tarihi esas alındığında şirketin terkinin söz konusu olmadığı, yapılan itirazın itiraz tarihinden itibaren geçerli olacağı ve tasfiye halindeki şirketin vekaletnamesi olmaksızın...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2021/814 ESAS - 2022/46 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2021/7266 Esas sayılı takip dosyasından hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, takipden tarafına maaş haczi geldiğinde haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin 12.11.2021 tarihi olarak kabul edilmesine ve maaş haczinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile 22.01.2007 tarihinde imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesine istinaden kullanılan hesabın borç bakiyesinin tahsili için davalıya ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğini, davalıya başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı alacaklı tarafından 1 yıllık hak düşürücü sürede dava açılmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
borca itiraz ettiğini, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda kambiyo senedi vasfını haiz olmayan belge ile icra müdürlüğünce Örnek 10 Ödeme Emri düzenlenmesi hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğünce resen gözetilmesi gereken bu husus dikkate alınmadan müvekkil aleyine kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu sebeple takibin iptali gerektiğini, izah edilen nedenlerle borca itiraz ettiğini, kambiyo senedi vasfını haiz bir belge olup olmadığı icra müdürlüğünce resen araştırılmadan icra takibi yapıldığından şikayetimizin kabulü ile takibin iptalini, davalı / alacaklının kötü niyetle takip yaptığından bahisle % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....