Madde de yer alan 'İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik cümle: 17/07/2003- 4949 S.K./13. md.) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur.' şeklindeki düzenleme uyarınca İcra Müdürlüğü'nce değerlendirilmesi gerektiğinden reddine dair karar vermek gerekmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle:Gaziantep 3....
Somut olayda; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı (Davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki kabulü de bu yöndedir.) takip uyarınca icra müdürlüğünce aynı takip talebine istinaden hem örnek no 8 ödeme emri hem de örnek no 44 icra emri düzenlenip borçluya gönderildiği, borçlu tarafından 03.11.2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz uyarınca icra müdürlüğünce verilen 04.11.2021 tarihli karar ile takibin durdurulduğu sabittir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Takibin ilamsız takip şeklinde yapılması durumunda borçlunun yetkiye, borca ve fer'ilerine yönelik tüm itirazlarını icra müdürlüğü nezdinde yapması gerekli ve yeterli olup icra mahkemesi nezdinde itirazda bulunulması hukuken sonuç doğurmaz....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itirazın süresinde olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle açılan davanın süresinde açılmadığını, İİK gereğince ödeme emrinin tebellüğ edilmesinden itibaren davanın 5 gün içinde açılması gerektiğini, borca itirazı süresinde olmayan davacının davayı şikayet olarak ikame ettiğini, ancak icra memur muamelesi şikayetinin de süresinde olmadığını, icra dosyasında borca itiraz talebi gönderildikten sonra 11/04/2021 tarihinde davacının borca itiraz talebinin reddine ilişkin karar verildiğini, ayrıca davacı her ne kadar dosya borcunu 01/04/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş ise de icra dosyasında 16/11/2017 tarihli haciz tutanağında davacı borçlunun adresine hacze gidildiği ve borçlunun yapılan hacizde hazirun olarak bulunduğunun görüleceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.11.2022 tarihli, 2022/5299 E, 2022/12102 K. Sayılı içtihadı)....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasındaki icra takibini iptal ettirmek amacıyla İcra Memur Muamelesi şikayet yoluna başvurduklarını, İcra Memur Muamelesi şikayet edilmişse de yapılan muamele hukuka uygun olduğundan yerel mahkemece verilen icra takibinin iptali kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle takibin iptali istemine ilişkindir. Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle İcra Mahkemesi'ne başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosya tüm kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde davanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibe karşı borca itiraz mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168. maddesi uyarınca icra müdürü, takip konusu belgenin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkının bulunup bulunmadığını incelemekle ve takip talebini anılan maddeye aykırılık halinde reddetmekle yükümlüdür. Aksi halde takip şikayet üzerine veya re'sen İİK'nun 170/a maddesine göre icra mahkemesince iptal edilir. İİK'nun 170/a maddesi borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetini özel olarak düzenlemiş ve İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi kılmıştır. Öte yandan İİK'nun 16. maddesi şikayeti düzenlemiş olup; şikayet, icra dairesinin icra ve iflas hukuku ile ilgili hükümlerini uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1190 KARAR NO : 2023/1870 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMRU (İCRA HUKUK) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2023 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2023/2 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Somut olayda; alacaklı vekilinin talebi üzerine 18.03.2019 tarihde 34 XX 872 plakalı aracın kaydına yakalama şerhi konulduğu, örnek 8 ödeme emrinin 20.03.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22.03.2019 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz ettiği, 25.03.2019 tarihinde icra müdürlüğünce takibe itiraz edildiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 15.04.2019 tarihinde takibin ilamsız takip olduğu, itiraz edilmesi nedeniyle takibin kesinleşmediği belirtilerek yakalama şerhinin kaldırıldığı, alacaklı vekilinin yeniden yakalama şerhi konulması talebinin icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....