Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı T1 vekili T2 tarafından borçlu T3 hakkında Şanlıurfa 2.İcra Dairesinin 2018/1160 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığı, borçlu T3 yetkiye ,faize ve borca itiraz etmesi sonucunda İcra dairesince takibin durdurulup yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Viranşehir İcra Dairesine gönderildiği,dosyanın 2019/127 esas numarasını aldığı,Viranşehir İcra Dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderildiği,ödeme emrinin borçluya 24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23/09/2019 tarihli yetkili memur yada müdürün havalesi olmayan borca itiraz dilekçesiyle borca itiraz edildiği ve itiraz sonucunda icra müdürüne vekaleten görevli Serhat Karagöz tarafından 05/01/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla; her ne kadar alacaklı vekili tarafından havalesiz borçlunun itiraz dilekçesiyle takibi durduran icra müdürünün işlemine karşı şikayette bulunulmuşsa da; borçlunun 24/09/2019 da ödeme...

DAVA Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde; borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin davalı borçluya 17.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun 24.06.2021 tarihinde saat 17:50'de borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, icra müdürlüğünden borçlunun itirazının mesai saatinden sonra olması nedeniyle takibin durdurulması kararının kaldırılmasını taleplerinin icra müdürlüğünün 29.06.2021 tarihli kararı ile reddine karar verildiğini,verilen kararının İİK'nın 19. maddesine aykırı olduğunu, itirazın son gününün 24.06.2021 günü mesai bitimine kadar olduğunu beyanla icra müdürlüğünün 29.06.2021 tarihli kararının kaldırılması ile icranın devamı gerektiğine dair karar tesisini talep etmiştir. II....

    Alacaklı vekilince tebliğ tarihinden itibaren İİK'nın 16. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede şikayet yoluna başvurulmadığı, icra müdürlüğüne müracaat edilerek müdürlükçe talebin reddedilmesi nedeniyle şikayet yoluna başvurulmasıyla yasada öngörülen şikayet süresinin uzatılamayacağı dikkate alındığında mahkemece şikayetin süre yönünden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. İstinaf incelenmesine konu karar, icra memur muamelesine yönelik şikayetin 7 günlük yasal süre aşımından reddine ilişkindir. 18/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 365/1. maddesi; ''İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir'' hükmünü içermektedir....

    Kıymet takdirine itiraz şikayetinde ise, müdürlükçe yapılan değer tespitinin yerinde olup olmadığı, bir başka ifade ile memur işleminin doğru olup olmadığı denetlendiğinden, mahkemece oluşturulan bilirkişi kurulunun icra müdürlüğünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemi denetlenir. Bu nedenle, mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz şikayetindeki keşif tarihinin, İİK'nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün değildir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08/10/2020 tarih, 2020/4697 esas ve 2020/8331 karar sayılı ilamı). Ayrıca; bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece ihalenin feshi şikayetinde resen nazara alınmalıdır....

    Sayılı ilamın istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiğinden, kararı istinaf edeceğinden dosyada icra takibinin yasalara aykırı olarak kesinleştirilmiş olması nedeniyle 3.şahıs T1 çıkartılan tebligatların usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edilmiş olması nedeniyle 89/3 haciz ihbarnamesinin ilamın kesinleşmesinden sonra çıkartılmasının 02.02.2022 tarihli dilekçeyle talep edildiği, eldeki davanın iş bu icra müdürlüğü işlemini şikayet için açıldığı anlaşılmıştır. İcra memur muamelesini şikayet sebepleri İİK madde 16'da belirtilmiştir. İİK m.16 memur muamelesini şikayet ve sebeplerini "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır....

    Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir. Dava basit muhakeme usuliyle görülür. İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle icra mahkemesine *1* arzolunur." şeklindedir. Somut olayda; davacının düzenlenen sıra cetvelinde alacaklı olmayıp borçlu olduğu, anılan İİK'nın 142. maddesi uyarınca, sıra cetveline karşı şikayette bulunma hakkı takip alacaklılarına tanınmış olup borçlunun taraf sıfatı bulunmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir....

    ASLİYE HUKUK (İCRA) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/11 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayet davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

    Kıymet takdirine itiraz davası; İİK'nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak ...; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler....

      İlk derece mahkemesi kararında özetle; "davalının şikayet eden aleyhine Tufanbeyli İcra Dairesi'nde icra takibi başlattığı, 13/11/2015 tarihinde ödeme emrinin şikayet edene tebliğ edildiği, 24/11/2015 tarihinde şikayet edenin malları üzerine haciz konulduğu, 12/04/2016 tarihinde satış talep edilip, 13/04/2016 tarihinde satış kararı verildiği; şikayet edenin ihalenin feshi talebiyle Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı ve kararın 04/05/2018 tarihinde kesinleştiği; şikayet edenin Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'ne usulsüz tebligat, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı ve bu davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 110'uncu maddesi gereğince bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, şikayet memur muamelesinin iptaline ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/4083 Esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklı tarafça, davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, davalı borçlunun henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden vekili aracılığı ile takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1 maddesine göre, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir....

      UYAP Entegrasyonu