"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet edilen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, ilk haczi 27.02.2009 tarihinde konulmasına rağmen, müvekkilinin icra takibi başlattığı icra dairesi dışında şikayet edilenin icra takibi başlattığı icra dairesince sıra cetveli düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet edilen vekili, istemin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ilk haczin şikayet edenin başlattığı icra dairesince konulduğu gerekçesiyle, istemin kabulüne karar verilmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin ilama bağlı alacağının tahsili amacıyla borçlu şikayet edilenler aleyhine başlatılan icra takibi sırasında, borçluların da şikayet eden aleyhine icra takibi başlattığını, şikayet edenin haczinin önce olduğunu, şikayet edenin malının satılmasından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, tellaliye ve satış masraflarından sonra şikayet edilenlerin ilama bağlı 6.728,00 TL vekalet ücreti ile icra dosyası vekalet ücreti olan 8.878,00 TL vekalet ücretinin ödenmesine karar verildiğini, müvekkiline ise 279,75 TL isabet ettiğini, icra dosyası vekalet ücretinin takip masrafı olması nedeniyle bütün alacaklıları ilgilendiren masraflardan olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilenler vekili, şikayetin reddine istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/622 Esas sayılı dosyasının kesinleşme tarihinin 26.12.2009 ve 4. sıradaki şikayet olunan ...'nın alacaklı olduğu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/601 Esas sayılı dosyasının kesinleşme tarihinin 04.01.2010 olduğundan bu iki dosyanın 3. ve 4. sırada olmamaları gerektiğini ileri sürerek, 1. sıradaki Mal Müdürlüğü alacağından kalan miktarın 2009/594 Esas ile 2009/619 Esas sayılı dosyalar arasında garameten paylaşılmasına ve icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar ..., ... ve ... vekilleri şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/619 Esas sayılı dosyası ile ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, Mersin 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/2535 sayılı, Mersin 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/47, 2009/10096, 2009/3731, 2009/489 sayılı, Mersin 7. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4324 sayılı, Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2009/12886, 2009/5435 sayılı dosyaları ile davacı aleyhine icra takipleri yapıldığını, davacının 26.01.2011 tarihine kadar .... A.Ş'nde işçi olarak çalıştığını ve maaşı üzerine adı geçen icra takip dosyaları gereği hacizler konulduğunu, davacının ... ve Tic AŞ ile olan iş sözleşmesinin sona erdirilmesi ile birlikte iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahakkuk ettiğini, Mersin 8....
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile sıra cetveline esas alıncak haczin düşmeyeceği kabul olunmalıdır (YİBBGK. 16.02.2018 tarih ve 2016/4 E. – 2018/1 K.). Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, süresi içerisinde satış talebinde bulunan şikayet olunan alacaklının satış talebinin icra müdürlüğünce reddine dair verilen karara karşı şikayet yoluna gidilmemesinin, şikayet olunan alacaklının haczinin düşmesine sebep olmayacağı ve şikayet olunan alacaklının haczinin ayakta olduğu nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. .../......
Şikayet olunan vekili, şikayet dışı borçluların vekiline 31.12.2012 tarihinde yapılan tebliğin geçerli olduğunu, zira borçlu .....yönünden vekilinin azline dair dava ve icra dosyasına bir bildirimin bulunmadığını, ilk haciz sahibi olan şikayet olunanın sıra cetvelinde ilk sırada yer almasının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet dışı borçlu.....vekilinin azledildiği, ancak bu azilnamenin ...... 2.İcra ........osyasına usulüne uygun şekilde bildirilmediği, icra dosyası kapsamında aziledildiğine dair bir bilginin bulunmadığı, bu nedenle icra emrinin bu vekile tebliğ edilmesinin icra emrinin tebliğini usulsüz hale getirmeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İlkin belirtilmelidir ki, icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeleri kural olarak mümkün değildir. İcra Müdürlüğü kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu'muz şikayet kurumunu düzenlenmiş ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kılmıştır. Somut olayda da; mahkemece "şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmemiş olup, aksine şikayet yoluyla icra müdürlüğünün 01.08.2005 tarihli kararı incelenmiş ve sonuçta işin esası da irdelenerek bu karar yerinde bulunarak şikayet reddedilmiştir. Şu durumda, bozma ilamı maddi yanılgıya dayanmakta olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir....
a ilk olarak 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak ilamlı takip yapılmasının koşullarının oluşmadığı iddiasıyla icra emrinin iptali talep edilmiş, icra mahkemesince şikayet hususunda henüz bir karar verilmeden borçlu vekiline 22.10.2013 tarihinde ikinci kez icra emri tebliğ edilmiş, borçlunun bu ikinci icra emrinin iptali talebiyle 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet 7 günlük yasal sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Borçlu adına tebliğ edilmiş bir icra emri varken, bu icra emri iptal edilmeden yenisi çıkarılamaz. Bu husustaki şikayet bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklı şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre aşımından reddi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Şikayet eden vekili, şikayet edilenin alacaklı bulunduğu takip dosyasında haczedilen taşınmazdaki borçlu hissesinin İcra Mahkemesinden alınan yetki kararına dayanılarak satışının sağlandığını, takip dosyasında haczin düştükten sonra ortaklığın giderilmesi davasının açıldığını, İcra Müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmeden şikayet edilen alacaklı vekiline ödeme yapıldığını, bu işlemi icra mahkemesinde şikayete konu ettiklerini ileri sürerek haczi düşen takip dosyasına satış bedelinin tamamının ödenmesine ilişkin sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bir başka anlatımla muris borçlunun öldüğü tarih itibariyle şikayet edenin mirasçı sıfatı ortadan kalkacağından vefat eden borçlunun borcu için mirasçı sıfatı bulunmayan şikayet edene takip yöneltilemeyecek, takip yöneltilmiş ise şikayet üzerine takibin iptaline karar verilecektir. İlk derece mahkemesince takibin iptaline karar verilmiş ise de bu karar isabetli bulunmamıştır; zira şikayet eden T1 20/10/2003 tarihinde icra kefili olmakla icra kefili sıfatıyla da dosya borçlu konumundadır. Bu bakımdan hakkındaki takibin iptaline (veya durdurulmasına) karar verilmesi mümkün olmayıp reddi miras kararı nedeniyle şikayet edene İİK’nin 53. maddesi uyarınca muhtıra gönderilemeyeceğinden, şikayet edene gönderilen 30/03/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaliyle yetinilmelidir....