Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet ve imzaya itirazının yanı sıra, borca ve takipte talep edilen avans faiz oranına da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının feragat nedeni ile, diğer itirazlarının ise esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verildiği görülmektedir....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine girişilen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin davacıya 01/07/2021 tarihinde tebliğ üzerine borçlunun mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü anlaşıldığı, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, borçluya gönderilen ödeme emrinin 01/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/07/2021 tarihinde mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü ve açıkça ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmediği, bu itibarla davanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyen yasal 5 günlük süresinde ileri sürülmediği anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece ödeme emrinin henüz borçluya tebliğ edilmediğinden itiraz hakkının doğmadığı belirtilerek itarazın reddedildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığı yönündeki itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

      Öte yandan İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 08.10.2014 tarihinden sonra borçlunun 08.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, birleşen dosyada tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada imzaya ve borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esası incelenmek suretiyle yazılı şekilde takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, imzaya yazıya borca , faize ve faiz oranına itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı/ borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

        İcra Dairesi'nin 2019/11552 E sayılı dosyasından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, icra dairesinin yetkili olmadığını, davacının diğer borçlu şirkette imza yetkisine sahip konumda olmadığını, davacının alacaklı ile hiç bir ticari ilişkisinin olmadığını, borcun olmadığını beyan etmiş, yetkiye, imzaya ve borca itirazların kabulü ile takibin iptaline ve % 40 tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunulmuş ise de yetkili icra dairesi belirtilmediğinden, bu itirazın geçersiz olduğunu, davanın haksız olduğunu beyan etmiş, davanın reddine ve %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Mahkemesinde görülen borca itiraz davasında, ceza soruşturması ve menfi tespit davasının sonucu bekletici mesele yapılamayacağı gibi, ileri sürülen sair hususlar da tartışma konusu yapılamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti ile imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, imzaya, borca ve yetkiye itirazın reddi ile, Tire İcra Müdürlüğünün 2021/873 Esas sayılı takip dosyasında İİK'nın 170/3. maddesi gereğince itiraz eden borçlu yönünden takibin devamına, itiraz eden borçlu itirazında haksız bulunduğundan İİK'nın 170/3. maddesi gereğince, takibe konu asıl alacağın %20'si olan 235.488,00 TL icra inkar tazminatın davacı borçludan alınarak davalı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

        İcra Müdürlüğünün 2022/8706 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve imzaya itiraz ettiğini belirtilmiş ise de, takip dayanağı senette bulunan imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı konusunda ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiştir. İtiraz dilekçesinde takibe konu senette müvekkili şirket kaşesi üzerinde imza olmadığı, müvekkili şirketin borç yükümlülüğü altına sokan bir imza da bulunmadığı ileri sürüldüğüne göre uyuşmazlık konusu bu yönü ile de Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/492 E. sayılı dosyasında olduğu gibi borca itiraza ilişkindir. Netice olarak, İlk derece Mahkemesince itiraz ve şikayetin Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/492 E. sayılı dosyasında derdest olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken takibe konu yabancı para alacağının takip talebinde ve ödeme emrinde TL karşılığı gösterilmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu