İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar. İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder....
İİK’nın 170. maddesi imzaya itirazı İİK’nın 169/a maddesi borca itirazı düzenlenmiş olup, imzaya itiraz dışındaki itirazların borca itiraz sayıldığından borca itirazın İİK’nın 169/a-1 fıkrasında yazılı belgedeki ispatlanması gerektiği, bu konuda alınacak bilirkişi raporunun dar yetkili icra mahkemesinde dikkate alınamayacağı ileri sürülebilir. Ancak borçlunun senedin geçersizliğine ilişkin bu itirazının belge ile ispat mümkün değildir. Bu konuda açılan menfi tespit davasında sahtelik incelemesinin HMK 211 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi sureti ile yapılacağını, bilirkişi rapor sonucuna göre karar verileceği öngörülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2010/5800 esas sayılı takip dosyasının derdest olduğunu, öncesinde Mersin İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin davacıya 13.01.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, 2010 yılı Haziran ayında dosyanın yetkili Fethiye İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, yetkisizlik itirazına karşı süresinde yetkili İcra Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesi talep edilmediğinden takibin açılmamış sayılması gerektiğini, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini ve müvekkili şirketin takibe itiraz etmediğini, takibin durmadığınısavunarak, davanın reddini istemiş; davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, Mersin 6....
E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen ... E. ... K. ve 22.06.2017 tarihli kararıyla verilen takibin durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına, Alacağın tahsiline ve %20'den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen ... E. ... K. sayılı ve 22.06.2017 tarihli kararıyla inkar tazminatı kararının dava sonuna kadar tahsilinin durdurulmasına ve bu hususla ilgili olarak Konya . İcra Müdürlüğü'nün ......
de yapılması gerektiğini belirterek borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece; 19.02.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde üç aylık süre içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.İİK'nin 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....
E sayılı takibe ;ödeme emrine, borca, borcun tamamına, takibe, faize, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine müvekkiller adına açıkça ve ayrıca itiraz etmiş ve takip durduğunu, müvekkilin şirket davalılara un satıp, teslim ettiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile takip başlatılış olup ödeme yaptıklarına dair bir belgede sunmadıklarını, davalının Akşehir İcra Dairesi ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz edilerek takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. HMK'nın 17. maddesi, İİK'nın 169/a maddesi, TTK'nın 778-(1)-d maddesi yollamasıyla aynı Kanununun 725-(1)-b 3....
Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emrine, 24.11.2016 tarihinde süresi içinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın ise, 12.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır. İİK’nun 67. ve 68. maddelerinde söz konusu davaların açılabilmesi için öngörülen 1 yıllık ve 6 aylık süreler ise hak düşürücü nitelikte olup itirazın tebliği tarihinden itibaren başlamakla birlikte, bu davaların itiraz alacaklıya tebliğ edilmeden de açılmasına engel bir kanun hükmü bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek, takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece,borçlunun icra dosyasına sunduğu 28.01.2015 havale tarihli beyan dilekçesi tarihine göre, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince; imzaya itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması zorunludur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı borçlu tarafından ödenmeyen ve davalı tarafa teslim edilen alacağa ilişkin olarak Antalya İcra Müdürlüğünün ...... Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği ve Antalya 3. Asliye Ticaret mahkemesinin ..... Değişik iş sayılı dosyası ile borçlu ...'a ait menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının borca ve ferilerine yetecek kadarına ihtiyati haciz kararının alındığını, borçlu tarafından borca itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde bononun geçersiz olduğunu, senette tanzim edenin imzasının bulunmadığını belirttiğini fakat ...'...