Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olduğunu, imzaya ve borca itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davacılara 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı, borca ve imzaya itirazın ve şikayetin konusunun süresiz şikayete tabi davalardan olmadığı, İİK'nın 168/3 maddesinde belirtilen 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....
3 adet çekin davacı firmaya teslim edildiğini; çeklerden ------ seri numaralı, 06/11/2018 keşide tarihli, ----- tutarlı çekin günü geldiğinde ----------- ibraz edilerek ödendiğini; ancak diğer 2 adet çekin vadesinde ödenmediğini; çek bedellerine ilişkin ----------- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle --------- sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak söz konusu takibe davalı tarafından ------ esas sayılı dosyası ile imzaya, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince...
Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....
İlk derece Mahkemesi; 05/11/2020 tarihli celsenin 1 ve 2 nolu ara kararları uyarınca, davacı vekiline imza incelemesine esas olmak üzere bilirkişi ücretini yatırması ve davacının imzalarının bulunduğu yerleri bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği halde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, davacının imzalarının bulunduğu yerlerin bildirilmediği, davacı vekilinin kesin sürenin uzatılması talebinin 21.01.2021 tarihli ara kararla reddine karar verildiği, dava konusunun şikayet olup imzaya itiraz da bulunduğu, çözümü özel ve teknik bir bilgi ve neticesinde bilirkişi incelemesi gerektirdiği, ancak davacının süresinde mahkeme kaleminde hazır bulunmayıp ıslak imza örneklerinin alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/761 KARAR NO : 2021/2879 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/857 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/857 Esas, 2021/19 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı hakkında İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13928 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüklerinin Samsun İcra Müdürlükleri olduğunu, takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....
Davacı borçlunun istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptal edilmesine yönelik kararı hukuka uygun olup bu karara karşı herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak mahkemenin davanın esasına ilişkin olan imzaya ve borca itirazımıza ve tazminat hükmedilmesi istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının "Usul Ekonomisi İlkesi" açısından hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, şöyle ki, ödeme emrinin tebliği işlemi iptal edildikten sonra, icra dairesince taraflarına usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra yeniden aynı gerekçelerle dava açmasının söz konusu olacağından usul ekonomisi ilkesi ihlal edilmiş olacağını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet ve imzaya, borca itiraz taleplerine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı yetkiye ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yeki itirazının reddine, imza itirazının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek yettkiye itiraz etmiş ve de imzaya itiraz ederek, takibin tedbiren durdurulmasına, ardından takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5781 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından diğer borçlularla birlikte davacı borçlu keşideci şirket aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin 02.01.2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 07.01.2019 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz ederek, 7 günlük süre içerisinde takip dayanağı çekin tebligata eksiksiz eklenmediğine ilişkin şikayet yoluna başvurduğu, dosya içerisinde mevcut çek suretine göre çekin şekli unsurlarının tam olduğu görülmüştür. 1)Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde ve istinaf başvurusunda takip dayanağı çekin okunaklı ve eksiksiz biçimde tebligata eklenmediğini ileri sürmüştür....