Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

-TL'sini 18.05.2021 tarihinde, 15.000.TL'sini ise 25.05.2021 tarihinde müvekkilin banka hesabına ödendiğini, ödeme sonrasında davalı vekili tarafından sunulan 26.05.2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun tamamına itiraz edildiğini, yetkiye ve borca yönelik itirazının kaldırılması için itirazın kaldırılması davası açıldığını, mahkeme tarafından yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddi kararının HMK'nın 10....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip çıkışı üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip konusu asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....

    tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24.02.2021 olarak düzeltilmesine, ödeme emrindeki borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Borçlunun, vekili aracılığıyla Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2013/3053 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiği ve söz konusu itiraz üzerine verilen mahkeme ilamının takip dosyası içinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin itiraz eden vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1.maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, vekil yerine asile tebligat yapılması, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet edilebilir. (Benzer yönde Yargıtay 12.HD.'...

    Davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinin içeriğinde açıkça borca itiraz ifadesinin yer almadığı, ancak icra dosyasına itiraz ifadesinin yer alındığının, davacı taraf ile aralarındaki hukuki ilişkinin ve kapora aldığının kabul edildiği , ancak dilekçe içeriğinden kaporanın iadesine yönelik itirazın bulunduğu anlaşıldığından, davacının beyanı borca itiraz niteliğinde olup takibin durdurulmasına yönelik müdürlük kararı yerinde olduğu gibi, itirazın kaldırılması için İİK 68. Maddesinde sayılan belgeler sunulmadığı gibi uyuşmazlık genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Hanak Asliye (İcra Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk ve Hanak Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, borca ve yaşlılık maaşına konulan hacze itiraza ilişkindir. Asliye (İcra Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesince, davanın menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dosya içeriğine ve davacının yaşlılık maaşına haciz konulmasının kanuna uygun olmadığı yönündeki beyanının icra işlemlerine karşı şikayet olduğunu belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı borca kısmen itiraz ederek, yaşlılık aylığına konulan haczin haczedilmezlik itirazıyla kaldırılması için şikayette bulunmuştur....

      Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez.Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır.Somut olayda; emsal içtihatlar ve HMK.nun 25. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan ileri sürülen usulsüz tebliğ iddiası incelenemez....

      UYAP Entegrasyonu