Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça senedin kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz edildiği, mahkemece 2018/487 Esas 2018/548 Karar sayılı ilamı ile takibin iptaline karar verildiği, Dairemiz 23.05.2019 gün ve 2018/1788 Esas 2019/1153 Karar sayılı ilamı ile "... şikayetçi borçlu alacaklı ile cari hesap ilişkisi bulunduğunu, takibe konu senedin bu kapsamda verildiğini, alacağın cari hesap incelemesi yapılarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, mevcut haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemez...

Maddeye göre kapıla haber kağıdı yapıştırılmaksızın ve komşuya haber verilmeksizin muhtara yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, ayrıca yetkiye, borca ve tüm ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla, davanın kabulü ile müvekkilleri aleyhine yapılan takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 11/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ile yetkiye, imzaya, borç ve ferileri ile zamanaşımına yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla İzmir 9.İcra Müdürlüğünün 2008/13591 E sayılı takip başlatıldığını, muris İsmail İnal'ın vefatından sonra veraset ilamı ile mirasçılarına karşı devam edildiğini, davacıların süresinde mirası red etmediklerini, takip dosyasında yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, TMK 599....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 04/10/2021 ve 05/10/2021 tarihli icra memur işlemlerini şikayettir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/1353 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı vekili tarafından borçlu T3 izafeten Erhan Gedik aleyhine başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin aynı isimle tebliğe çıktığı ve 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Erhan Gedik vekili Av. T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/94 KARAR NO : 2021/161 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2020/152 ESAS 2020/240 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....

Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın borca itiraz davası olduğunu, şikayet olmadığını, yerel mahkemenin icra takibi kapsamında yer alan işlemin süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesinin yerinde olmadığını, davacı taraf takip işlemlerini şikayet etmeksizin sadece borca itiraz etmişken, yerel mahkemenin hukuka aykırı bir yorumla davayı memur muamelesini şikayet gibi değerlendirerek, üstüne bir de süresiz şikayete tabi olacağını belirterek davanın kabulü yoluna gitmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davanın mirasın reddedileceğinden bahisle borca itiraz davası olduğunu, bu davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafa tebligatın 20/02/2019 tarihinde yapıldığını, davanın 28/02/2019 tarihinde ikame edildiğini, kanunen aranan hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın işin esasına girilmeden reddi gerekirken talep edilmeyen hususlarda karar verildiğini, cebri icranın asıl amacının alacaklının alacağına...

İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur. Öte yandan şikayete konu tebliğ işlemi usulsüz bile olsa borçlu en geç icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini verdiği 10.02.2015 tarihinde öğrenmiş olduğundan, 05.10.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

      İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine girişilen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin davacıya 01/07/2021 tarihinde tebliğ üzerine borçlunun mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü anlaşıldığı, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, borçluya gönderilen ödeme emrinin 01/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/07/2021 tarihinde mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü ve açıkça ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmediği, bu itibarla davanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyen yasal 5 günlük süresinde ileri sürülmediği anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır...

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

      İcra Dairesinin 2020/9727 Esas sayılı dosyası ile örnek 10 icra takibi başlatıldığını, şikayet eden borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, şikayet edenin talebinin öncelikle süresinde olmadığını, 31/12/2020 tarihine kadar çeklerin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden itibaren TTK m.796'ya göre belirlenen ibraz süresi içinde muhataba ibraz zorunluluğuna tabi olduğunu, bu noktada 7226 sayılı Kanunun getirdiği sürelerin durmasına ilişkin düzenlemenin çekte ibraz sürelerini kapsamadığını, şikayet konusu takipte alacaklı olunan çeklerin süresinde bankaya ibraz edildiğini ve çeklerin karşılığının şikayet eden yanca bankada bulundurulmadığından karşılıksız kaşesinin vurulduğunu, şikayet edenin mücbir sebep iddiası ile takibin iptali talebinin geçersiz olduğunu, şikayet eden ile müvekkili arasında ticari ilişkide mücbir sebep halini düzenleyen özel bir sözleşmenin de bulunmadığını, İcra Hukuk Mahkemesinde bu gerekçe ile dava açılamayacağını, kamu bankalarınca kredilerin ve desteklerin borca...

      UYAP Entegrasyonu