Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından süresi içinde yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, çekin keşide yerinde İstanbul yazılı olması sebebiyle takibin yetkili yerde başlatıldığı, borca itiraz konusunda İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerle borcun olmadığının ispatlanamadığı, mahkeme dosyasında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarı ve oranının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptaline yönelik şikayet ve borca itiraz dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/411 ESAS 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Yetkiye, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2021/4661 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, imzaya, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz olan Kayseri İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Borçlunun, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte 24/01/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 17.01.2020 olarak düzeltilmesini talep ettiği ayrıca borca ve tüm ferilere itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçlunun Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği 06.02.2019 tarihli şikayet dilekçesinde dolandırıcılık, bedelsiz senedi icraya koymak ve sahte senet düzenlemek suçlarından T5 Tuğba Şişman ve T6 hakkında suç duyurusunda bulunduğu, dilekçe içeriğinde açıkça kendisi hakkında Mersin 1....
Kaldı ki borçlunun yasal sürede borca kısmi itirazda bulunduğu, itiraz edilen kısmın açıkça gösterilmediğinden bahisle itirazın icra müdürlüğünce reddedildiği, ret kararına karşı icra mahkemesine yapılan şikayet başvurusunun ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi 26/05/2015 tarih 2015/5-2015/418 E,K sayılı şikayet başvurusunun kabulüne ilişkin kararın Dairemizin 14.10.2015 tarih ve 2015/18877 E,2015/24424 K sayılı ilamı ile borçlunun kısmi itirazı İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğundan borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile borçlunun kısmi itirazı İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğundan takip kesinleşmiştir....
KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının Muğla olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle ve esas itibarıylede davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği borcun esası nizalı ise HUMK 10. maddesindeki yetki kuralının uygulanamayacağı HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının ... olduğunu, yetkisizlik nedeniyle ve esas itibariyle de davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği BK m.73/1 maddesinin olayda uygulanamayacağı, İİK m.50/1 atfıyla HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borca ve imzaya yönelik itirazları yanı sıra %20 kötü niyet tazminatına ilişkin talepler hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Başvuru, İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz ile aynı kanunun 170.maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun yetki itirazının kabulü, anılan kararın kesinleşmesi ve takibin yetkili icra dairesinde devamı halinde borçluya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emrinin tebliğ edileceği tartışmasızdır. Kendisine yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilen borçlu, takibe konu edilen senedin kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki şikayeti ile borca itirazını yine yasal süresinde ileri sürebilir....