Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Şikayetçi, şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden 23/02/2022 tarihinde bilgi sahibi olduğunu belirterek, öğrenme tarihi olarak bu tarihin kabulünü talep etmiştir. Davacı tarafından, 01/12/2021 tarihinde Simav İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/68 esas sayılı dosyasında, dava konusu takip dosyasına ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayetçinin en geç kıymet takdirine itiraz davasını açmış olduğu 01/12/2021 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
Somut olayda, borçlunun yetkiye itiraz tarihi itibariyle takibin diğer borçlularına ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu durumda..... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmeden muteriz borçlu ... tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK.nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Diğer yandan çekin keşide edildiği yer ile muhatap bankanın bulunduğu yer de Balıkesir olduğundan muteriz borçlu yönünden .... İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün değildir. Buna göre itiraz eden borçlunun adresi ile çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Balıkesir olması karşısında, yukarıda yazılı yasa hükümleri uyarınca muteriz borçlu ... yönünden Balıkesir İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlunun yetkiye itiraz tarihi itibariyle takibin diğer borçlularına ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu durumda..... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmeden muteriz borçlu ... tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK.nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Diğer yandan çekin keşide edildiği yer ile muhatap bankanın bulunduğu yer de Balıkesir olduğundan muteriz borçlu yönünden .... İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün değildir. Buna göre itiraz eden borçlunun adresi ile çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Balıkesir olması karşısında, yukarıda yazılı yasa hükümleri uyarınca muteriz borçlu ... yönünden Balıkesir İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla ilaveten öncelikle itiraz dilekçesindeki iradelerinin yetki itirazı olmadığını, itiraz dilekçesinin konu kısmında sadece "borca, faize ve fer'ilerine" itiraz ettiklerini, dilekçe içinde sehven "yetkiye" ifadesinin yer almasının yetki itirazı olarak kabul edilemeyeceği gerçeği karşısında huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu, müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Bağcılar ilçesinin bağlı olduğu adliye her ne kadar "İstanbul adliyesi" olarak kabul edilmişse de, Bağcılar ilçesinin bağlı olduğu adliyenin "Bakırköy Adliyesi" olduğunu, her yönüyle hukuka aykırı olduğu sabit olan memur eyleminin kaldırılması gerekirken şikayetin reddine dair verilen hukuka ve hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Sayılı ilamı yorumlandığını ve usulüne uygun yapılan itiraz nedeniyle durduğu aşikar olan takip dosyası üzerinden bir de Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü’ne gönderilme işlemi yapıldığını, oysa ki itiraz üzerine takip durduğunu ve iptaline dönük bir karar olmadığı müddetçe de devam ettiğini, bu itibarla İcra Müdürlüğü’nce sanki bir yetkisizlik kararı varmış gibi yapılan işlem yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğü ilama aykırı bir işlem yaptığını, takipteki yetki itirazı hususuna gelindiğinde; davalı tarafça İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının kendisine tebliği akabinde iki hafta içerisinde takibin yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini de istemediğini, genel haciz yoluyla takipte itiraz 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 62 vd. maddelerde düzenlendiğini, borçlu yapılan icra takibinde yalnızca yetkiye veya borca ilişkin itirazda bulunabileceği gibi hem yetkiye hem borca da itiraz edebileceğini, itirazın hükmü başlığını taşıyan İİK 66. maddeye göre süresinde yapılan itiraz ile takip...
nun eşi adına açılan çek hesabından eşinden aldığı yetkiye istinaden bilgi ve rızası dahilinde çekler keşide ettiğini, borca da itiraz etmediklerini, borcun bir kısmının da ödendiğini savunması, sanık ...'nun da savunmasında, kendisinin suç tarihinde küçük olan çocuklarıyla ilgilendiği için eşine verdiği harici yetkiye istinaden işlerle eşinin ilgilendiğini ve çekleri keşide ettiğini beyan etmesi, suça konu çeklerle ilgili icra takibi yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise takibe ve borca itiraz edilip edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamaması, çeklerde lehdar görünen ... Un San. Tic. A.Ş vekilinin karşılıksız çek keşide etmek suçundan verilmiş şikayet dilekçesi dışında herhangi bir şikayet ve beyanının tespit edilmemiş olması karşısında; sanıkların suç kastının ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından, sanık ...'...
İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur. Öte yandan şikayete konu tebliğ işlemi usulsüz bile olsa borçlu en geç icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini verdiği 10.02.2015 tarihinde öğrenmiş olduğundan, 05.10.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır....
Başvuru bu hali ile yetkiye ve borca itiraza ilişkin olup, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
başlattığı dönemde sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....
(M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......