Somut olayda, şikayet konusunun .... alacağının olması karşısında, hukuku etkilenecek olan ve sırasına itiraz edilen alacaklı bankaya tebligat yapılarak, tarafların iddiaları ve delilleri çerçevesinde sonuca ulaşılmak gerekirken, uyuşmazlığın icra müdürünün işlemini şikayet olduğu kabulüyle, temyiz edenin gıyabında AİHS'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine aykırı sonuç doğuracak şekilde yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2) Bozma nedenine göre, şikayet olunan .....vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Aydın İcra Dairesinin 2019/26204 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe başlandığını, yetkiye ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkili Kuşadası İcra Dairesine gönderildiğini ve 2019/13075 esasına kaydının yapıldığını, bu icra dairesinden de kendilerine ödeme emri tebliğ edildiğini, yetkisiz icra dairesinde mevcut borca itiraz dilekçeleri nedeniyle yeniden borca itiraz etmeye gerek görmediklerini, bunun üzerine takibin kesinleştirilerek müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, 25/11/2019 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması için Kuşadası İcra Dairesine başvurduklarını, taleplerinin ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, mevcut takibin...
düzeltilmesini istemiş, ayrıca yetkiye, imzaya ve borca da itiraz etmiştir....
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak ... mahkemesinde değil, İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir. Somut olayda, asıl ve birleşen dosyada şikayetçiler tarafından kendi sırasına itiraz edildiğine göre, mahkemece, kendilerine husumet düşmeyen diğer alacaklıların davaya dahil ettirilip aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi doğru olmamış, esasa ilişkin temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bu nedenle şikayet olunanlar ... ve ... ile ... Varlık Yönetim A.Ş. yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'un 438/.... maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince " Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı tarafın icra dosyasından icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu 20/08/2019 tarihinde haberdar olduğu, davacının takipten haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde davayı açmadığı, işbu süre geçtikten sonra 02/10/2019 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yetkiye, borca ve ferilerine itirazın takibin genel haciz yolu ile başlatıldığının anlaşılması karşısında tebliğ tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra mahkemesine yapılan itiraz geçersiz sayılacağından davanın reddine " karar verildiği görülmüştür....
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının alacağının kabul edilen miktar kadar olmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkini talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yoluyla genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir....
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Şikayetçinin iddialarının hiçbiri, şikayet edilen alacağının esasına ilişkin değildir. Şikayet mahiyetinde olan bu talebin İİK'nın142/son maddesi hükmüne göre İcra Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın sıra cetvelinde sıraya şikayet olduğu gözetilip uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ...'...
Bu durumda icra iflas kanununun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK' nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre kıymet taktirine itiraz davalarının kıymet taktirinin yapıldığı yer icra mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, somut olayda ... İcra Müdürlüğüne yazılan talimatın nokta haczi kapsamında olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen dört taşınmazdan sadece birisinin ... İcra Dairesince talimatla nokta haczi kapsamında kıymet takdiri yapıldığı ve yapılan şikayet ve itirazların bu bağlamda talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenmesi gerektiği, ayrıca diğer üç taşınmazın ... ilinde kain olduğu ve ... İcra Müdürlüklerince haciz ve takip işlemlerinin yapıldığı veya yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şikayet süresi dolduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, yapılan itiraz üzerine de İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddi kararı verilmiştir. Ancak şikayetçi vekili tarafından sehven şikayet dilekçesine mesaj tarihi 15/08/2015 yerine 15/07/2015 olarak yazılmıştır.Ancak şikayetçi vekilinin dosyaya eklediği mesaj çıktılarından mesaj tarihinin 15/08/2015 olduğu anlaşılmaktadır. Bu tarih itibariyle 6 ay olan şikayet süresi dolmamıştır....
Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....