Maddesine göre , 7 günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Yine yetki itirazının da 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda; icra emri şikayetçiye 20/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup 15.01.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet ve yetki itirazı süresinde değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince anılan şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, şikayetçi borçlunun istinaf sebepleri yerinde değil ise de, ilk derece mahkemesince şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esasının incelenmesi yerinde olmadığından HMK.nun 355/1, 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/42 E. 2021/200 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikayetçi kurum vekili yerine yetki belgesi ile 15.03.2010 tarihli celseye katılan Av. ... ...'in "yetki belgesi ile şikayet ve katılma talebini içerir dilekçe sunduğu, okunarak dosya içerisine konulduğu" belirtilmişse de yetki belgesi ile şikayet ve katılma talebini içerir dilekçeye dosyada rastlanmadığından, varsa yetki belgesi ile şikayet ve katılma talebini içerir dilekçenin eklenmesinden sonra, incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 30/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın haksız ve yersiz olduğunu, takip dayanağı olan bonoların borçlu T1 tarafından verilmiş olup, Alim Ayhan'ın bonolarla ilgisi bulunmadığını, senette borcun sebepten mücerret olduğunu, davacı borcuna karşılık çek verdiğini iddia etse de müvekkiline karşı herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu iddiaların ispat yükünün davacıda olduğunu, yetki itirazının yerinde olmadığından kabul etmediğini, takibe konu bonolarda düzenleme yerinin İnegöl olduğundan yetki yerinin İnegöl olduğunu beyanla itirazın reddine, takibin devamına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin itiraz eden üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın yetki itirazı yönünden reddine karar vermiştir. Bu kadar üzerine davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Somut olayda; borçlunun yetki itirazı ile beraber sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü nedeniyle sair istemlerin incelenmediği, Bölge Adliye Mahkemesince İİK'nun 50/2. maddesine uygun olacak şekilde öncelikle mahkemenin yetki itirazına ilişkin kararı değerlendirilerek yetki itirazının reddi gerektiğine karar verildiği, ancak buna ilişkin değerlendirmenin gerekçe kısmında yapılması ile yetinilerek sair itiraz ve şikayetlerin incelenmesi maksadıyla dosyanın HMK'nun 353/1-a-6. bendi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile yetki itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklının yetkiye itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvurunun mahkemece evrak üzerinde incelenerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru, icra müdürlüğü işlemini şikayet yoluyla iptali talebi olmayıp İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması talebine ilişkindir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, ...İcra Müdürlüğü'nün 2012/203 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 10.09.2013 tarihli sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan şikayet olunanın haczinin yetkisiz icra dairesince konulduğundan geçersiz olduğunu, dolayısıyla sıra cetvelinde pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin başlattığı icra takibi nedeniyle borçlulardan ....'ya ait taşıtın trafik kaydına konulan 29.11.2011 tarihli ihtiyati hacze itiraz olmadığından kesinleştiğini ve hacizlerinin ayakta olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan tarafından yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibinde konulan ihtiyati haczin, yetki itirazı üzerine takibin yetkili ... İcra Müdürlüğü'nde devam ettirildiğinden kesinleşmediği, şikayet olunanın haczinin ......
İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 170a/1. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken yine İİK'nun 168/3. maddesine göre ise, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerin icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süreler hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9568 Esas sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından yapılan yetki itirazı üzerine ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/923 E. - 2015/966 K. sayılı ilamı ile ......
Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem esas ve miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir. Somut olayda şikayetçinin itirazı, şikayet olunanların alacağının hiç doğmadığına ya da gösterilen miktarda bulunmadığına yönelik olmayıp, sıra cetvelinde kendi hacizlerinin dikkate alınmamasına yöneliktir. Bu itiraz takip hukuku kuralları çercevesinde icra müdürlüğünce yapılması gereken hesaplamaya, diğer anlatımla alacağın sırasına yönelik olup, İcra Mahkemeleri görevlidir....
Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....