Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve davanın, davalının yerleşim yeri olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK'daki yetki kurallarına göre: Genel yetkili mahkeme davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir (6/1). Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz (19/2). Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itiraz olup, yetki itirazında bulunulmadığı takdirde mahkemenin yetkisi kesinleşir. Yetki itirazı üzerine yetkisizlik kararı verilmiş ancak davacı taraf temyiz başvurusunda bulunmamış ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili olmadığı da her iki tarafça benimsenmiş ve kabul edilmiş olduğundan, temyiz incelemesinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir....
Şikayet olunanın alacağının bu madde kapsamında hesaplanmasına ilişkin olmayıp, alacağın hiç doğmadığına ya da sıra cetvelinde belirtilen miktarda olmadığına ya da alacaklı ile borçlu arasında muvazaa oluşturulduğuna yönelik itiraz ileri sürülmesi halinde ise itiraz, alacağın esasına yönelik olup, genel mahkeme görevlidir. Somut olayda şikayetçi tarafın, İİK'nın 138. maddesi kapsamında kalan takip hukukuna yönelik hesaplamaya ilişkin bir şikayeti bulunulmadığı gibi, şikayet olunanın alacağının doğumuna ve gerçek miktarına yönelik herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. Mahkemece, şikayetçinin, şikayet olunanın alacağının miktarına yönelik itirazı olmadığı gerekçede belirtilmiş ise de, bu gerekçe miktar ve hesaplamaya ilişkin her iki olasılığı içermemektedir....
Kararı, şikayet edilen vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet edilen vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet edilen vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi. Başkan...
Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez (HMK 117/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK 19/4). Yetki itiirazından vazgeçilmiş ise yetki itirazı bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır. Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK'nın 17. maddesinde "tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılabilen bir hususun kamu düzenine ilişkin olduğundan söz edilemez. Kamu düzenine ilişkin olmadığı için buradaki yetki, HMK 114/1-ç maddede düzenlenen dava şartı niteliğinde kesin yetki değildir....
itirazın reddine karar verilmesi halinde bu kararın da kaldırılması gerektiğini, alacaklı veya vekili tarafından onanmış takip dayanağı belgelerin takip talebiyle birlikte dosyaya ibraz edilmediğini, ayrıca ödeme emri ekinde de tebliğe çıkarılmadığını öne sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/05/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının süresinde yapıldığına, yetki itirazı kabul edilmez ise dayanak belgeler dosyaya eklenmemiş ve ödeme emri ekinde tebliğ edilmemiş olduğundan öncelikle takibin, olmadığında ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek, usulünce yetki itirazında bulunmuş, 27.01.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına mazeret sunan davalı vekilinin mazereti mahkemece kabul edilmiş, ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazı konusunda bir karar verilmeden tahkikat aşamasına geçilmiş, 23.03.2016 tarihli tahkikat duruşma günü ön inceleme duruşmasına katılmayan davalı tarafa tebliğ edilmemiş, davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenmeksizin davalı tarafın katılmadığı 20.04.2016 tarihli duruşmada reddedilmiş, yetki itirazının reddine ilişkin ara karar da davalı tarafa tebliğ olunmamış, takip eden 25.05.2016 tarihli duruşmanın sözlü yargılama duruşması olarak yapılacağına ilişkin ara karar alınmadan ve davalı tarafa duruşma günü tebliğ olunmadan davalının yokluğunda hüküm verilmiştir. Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m.127/1)....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. O halde mahkemece, duruşma açılması ve davacı tarafın şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde evrak üzerinde hüküm tesisi isabetli olmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada değerlendirilmeksizin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
giren kararı ile 25.11.2010 tarihinden itibaren 5 yıl uzatılmıştır. 02.10.2013 temyiz tarihi itibariyle şikayet olunan T.....
A.Ş. ile arasında "üyelik ve yetki belgesi" imzaladığı, ancak suça konu yabancı eserin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, şikayet ve temsil haklarını adı geçen şirkete devrettiğine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri yasal süresi içinde dosyaya sunamadığı anlaşılmakla, sanık hakkında kamu davasının görülebilmesi için gerekli soruşturma ve kovuşturma şartı olan "şikayet" yokluğu nedeniyle DÜŞME kararı verilmesi gerekirken BERAAT kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nde icra takibinde bulunmuş, davalının borca ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı itirazın iptali davasını Ankara' da açmış Mahkemece İstanbul İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını belirlemesi, daha sonra, kendisinin yetkili olup olmadığını tespit etmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi konusunda karar vermeden yetkisizlik kararı vermesi doğru görülmemiştir. Zira, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olmakla takip durmuş ve bu itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmakla yetki itirazı askıda beklemektedir....