İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; " şikayetçi borçlu hakkında Giresun İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri olduğu, ödeme emri tebligat parçasında " örnek 7 ödeme emri ve dayanak belge sureti vardır" ibaresinin yer aldığı, şikayetçi borçlunun yetki itirazı ile dosyanın Bulancak İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Bulancak İcra Müdürlüğüce çıkartılan ödeme emri tebligat parçası üzerinde her ne kadar" Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresine yer verilmiş dayanak belgelerden bahsedilmemiş ise de yetkisiz icra müdürlüğünce çıkartılan ödeme emrinde dayanak belgelerin de gönderildiği, şikayetçi borçlunun takibin dayanağı sözleşmeden haberdar olduğu ve yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazının davalı tarafça kabulünden sonra Bulancak İcra Müdürlüğünce yeniden ödeme emri düzenlendiği, neticeten şikayetin haksız olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir...
İcra Müdürlüğü'nün 2010/5945 E. sayılı takip dosyasının aslının ya da düzenli ve dizi pusulasına bağlanmış onaylı fotokopisinin dosyasına eklenmesi, 3-Son celseye şikayet olunan .... vekili olarak katılan ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesine cevap veren Av. ... ..... Av. ... tarafından Avukatlık Kanunu 56. maddesince yetki verilmesine dayanak olan ... ... Noterliği'nin 02.09.2013 tarih ve 28111 yevmiye numaralı vekaletnamesine dosyada rastlanamamış olduğundan vekaletnamenin onaylı suretinin dosya içerisine konulması, a-Vekaletnamede Av. ...'a tevkil yetkisi verilmediğinin tespiti halinde, şikayet olunan banka tarafından Av. ...'a tevkil yetkisi veren vekaletnamenin temini ile bu vekaletnameye dayanılarak Av. .......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2018 NUMARASI : 2018/581 ESAS - 2018/953 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinin dayanağı senette yetkili yerin İstanbul olarak belirlendiğini, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ödeme emrinde İİK’na aykırı olarak “hemen öderseniz” kısmının yer aldığını belirterek yetki itirazının kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda Samsun İcra Müdürlüğünün davacı borçlu şirket hakkındaki takip yönünden yetkili olmadığı, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaaatine varılmakla davacı şirket yönünden yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden davacı şirketin sair talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekir. Davacı borçlular T3 ve T1 itirazlarına gelince; Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir....
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir....
Mahkemece, davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilerek ... Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK.'nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda az yukarıda anılan HMK.'nun 10. maddesi gereğince taraflar arasında oluşan sözleşme ilişkisine göre sözleşmenin ifa yeri mahkemesi olan ... Mahkemeleri’de davaya bakmaya yetkilidir....
KARAR Alacaklı vekili, borçlu aleyhine İznik Asliye (Aile) Mahkemesi’nin 11/03/2014 tarihli ve 10 nolu ara kararına dayanılarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun daha önce aynı ara kararına dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinin harç ödenmeksizin ilamsız takibe dönüştürülemeyeceği, HMK.nun 6. maddesi gereğince, borçlunun ikametgahı icra dairesinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazında bulunması üzerine, İcra Müdürlüğü’nün takibin İİK.nun 66. maddesi uyarınca tamamen durdurulmasına karar verildiğini borçlunun yetki itirazı ile esasa ilişkin itirazının kaldırılmasına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme’ce borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20'si olan, 180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2019 NUMARASI : 2019/385 ESAS 2019/620 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 10....
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, takip dayanağı çekde keşide yerinin ve borçlunun adresinin Kocaeli olduğu ayrıca muhatap bankanın da Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş Körfez şubesi olduğu davacının yetki itirazına ilişkin başvurusunu 28/11/2018 tarihinde süresinde yaptığı tespit edilmiştir. Dava dışı diğer takip borçlularının adresinin Kağıthane ve bağcılar /İstanbul olup bu borçlular hakkındaki takiplerin davacı /borçlunun şikayet tarihinde henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
nin ise, borçlu .... yönünden Ankara İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 09/10/2015 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. 6102 sayılı TTK'nun 780. maddesi uyarınca; düzenlenme yeri çekin şekli unsurlarındandır. Yine aynı Yasa'nın 781/3. maddesi gereğince; düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Belirtilen nedenlerle çekin şekli unsuru olan düzenlenme yerinin, yetki sözleşmesi ile tespit edilen yer olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK'nun 7/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlu ... yönünden Ankara İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....