WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca borçlu vekilinin ileri sürdüğü imzaya itiraz ile kambiyo senedine dair olmadığına yönelik iddialar 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığından şikayet ve itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, Sair şikayet ve itirazların süre aşımından reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davalı lehine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir....

B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, borçlunun 18.09.2019 tarihinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ipotekli takipten haberdar olduğu halde itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunmadığını, bir yıl sonra yapılan bu şikayetin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve mükerrer olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçeye yer verilerek mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2020/195 ESAS - 2022/200 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4564 esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takipte takip dayanağı çekin arka yüzünde yer alan ciranta imzasının müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin alacaklı taarafa borcu olmadığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    Temyiz Sebepleri Alacaklı, kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadıklarını, yüz yüzelik olması halinde ağır kusurun bulunduğunun kabul edilemeyeceğini, ticari faaliyet neticesinde elde ettikleri çek nedeniyle takibe geçmeleri nedeniyle kendilerine kusur atfedilemeyeceğini, haksız olarak takibe itiraz edildiğini, alacaklarına kavuşamadıkları gibi tazminat ve para cezası nedeniyle mağduriyetlerinin arttığını belirterek kararın kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya itiraz ve şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 170, HMK'nın 211. madde hükümleri 3....

      İmzaya itiraza ilişkin İİK.nun 168/4. maddesindeki süre belirli bir süre olup somut olayın imzaya ilişkin kısmının şikayet olarak nitelendirilmesi dolayısıyla süresiz şikayete tabi olduğunun ileri sürülmesi olanaksızdır. Eldeki yargılamada ödeme emri 02.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup imzaya itiraz ise 16.09.2020 tarihinde yapıldığından imzaya itirazın süreden reddi isabetlidir. Diğer taraftan, maaş haczi neticesi tahsil edilen paraların iadesi talepli şikayette bulunulmuş ise de; somut olayda takip itirazsız kesinleşmiştir. Y.12.HD.nin 2014/31333 E. 2015/6149 K. sayılı emsal içitihadında özetle ;” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 170/son maddesi gereğince, imzaya itiraz yargılaması neticesinde hükmedilen tazminatın tahsili talebi yönünden başlatılan takibin durdurulması şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır. Gerek İİK'nın 170/b maddesi yollaması ile uygulanması gereken İİK'nın 68/son maddesi ve gerekse yerleşik Yargıtay içtihatları göz önüne alındığında, imzaya itiraz yargılaması neticesinde İİK'nın 170/son maddesi gereğince alacaklı aleyhine hükmedilen tazminatın tahsilinin, alacaklı tarafından alacağın tahsili amacıyla genel mahkemelerde dava açılmış olması halinde dava sonuna kadar tehir olunacağı açıktır. İİK'nın 170/son ve 68/son maddelerine göre tahsilin tehiri için alacağın tahsili için genel mahkemelerde dava açılmış olması şarttır. Bu hususun, anılan maddelerin uygulanmasına ilişkin talepler ile ilgili şikayetlerde resen gözetilmesi gerekmektedir....

      Alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında Silifke İcra Müdürlüğü'nün 2018/1391 esas sayılı dosyası üzerinden icra takip başlatıldığı, bu takipte yetkiye ve imzaya itiraz edildiği, Silifke İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/44 esas 2018/74 karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne, Silifke İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine Erdemli İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine karar verildiği, akabinde davacının yetki itirazından feragati nedeni ile 25/04/2018 tarihli ek karar ile yetki itirazı yönünden feragat nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. İmzaya itiraz davasının ise Silifke İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28/06/2018 tarih 2018/66 esas 2018/109 karar sayılı karar ile "Silifke İcra Hukuk Mahkemesince Silifke 2....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 21/01/2016 tarih, 2015/25000 Esas - 2016/1776 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedildiğine göre murise yapılan ödeme tebliğ tarihine göre hakkındaki takip kesinleşmiştir. Murisin itiraz hakkının bulunmadığı hususlarda mirasçıların da itirazda bulunmaları mümkün değildir. Bu nedenle borca ve imzaya itiraz hakları yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, sair şikayet ve itirazının yanında imzaya da itiraz ettiği, mahkemece imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca; icra mahkemesi, aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa, itirazın kabulüne karar verir....

          UYAP Entegrasyonu