Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine yapılan takipte faize faiz işletildiğini, alacak kalemlerinden SGK primi ve SGK işsizlik primi kesintilerinin yapılmadığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İİK'nun 17. maddesi gereğince, şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Somut olayda borçlunun şikayeti faize ilişkin olup icra emrinin faiz yönünden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK’nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren İlama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 tarihinde karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayetinin yanında borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.'...

        Vergi Mahkemesi'nin 2019/2236 Esas sayılı dosyasında verilen 19/11/2019 tarihli karara dayanılarak davalı şirket vekili tarafından davacı aleyhine gümrük vergisi, gümrük vergisi KDV'si, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağı ile işlemiş faiz alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, takip borçlusu vekilinin takipte istenilen faize itiraz ettiği, ayrıca takip alacaklısı aleyhine uygulanan para cezası kararı bulunduğundan, takas mahsup talebinde bulunmuş olup, ilk derece mahkemesince faize ilişkin davacı tarafın şikayetinin kabulüne karar verildiği, takas mahsup talebinin ise reddine karar verildiği, red kararına karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurduğu görülmüş olup, davacı idare tarafından düzenlenen para cezasına yasal süre içerisinde idari ve yargı yolu ile itiraz edilmemesi halinde ancak kesinleşerek muaccel hale geleceği, şikayet dilekçesinde belirtilen para cezası ile ilgili olarak davalı şirketin itiraz ettiği, itiraz üzerine vergi mahkemesinde idari para cezasının...

        Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK. nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir....

          olarak ödeme emri düzenlenmesi yasal yol iken bu şekilde tarafımıza icra emri gönderilmesine muameleyi şikayet yoluyla itiraz etmekte yasalara uygunluk sağlanması için iş bu davayı açtığını, davalı tarafça icra takibinde talep etmekte olduğu yıllık 6 72 faiz oranı taleplerini 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizi kanunu 6 ve 9....

          Bu durumda borçlunun şikayetleri ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK'nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir. Mahkemece, takip dayanağı ipotek belgesindeki faize ilişkin düzenlemeler dikkate alınarak borçlunun faize yönelik şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, bu yöne ilişkin şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, kararın anılan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 06.02.2018 tarih, 2016/27448 Esas, 2018/815 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takipte aylık % 10 faiz oranı üzerinden talep edilen faize itirazla birlikte sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takibe konu senedin taraflar arasında yapılmış olan 18.09.2015 tarihli protokole istinaden düzenlendiği ve protokolün 5. maddesinde faiz oranının...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin kabulüne, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye itirazının yanında borca ve faize de itiraz ettiği görülmektedir....

                ve 18.02.2015 tarihli icra müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini istediği mahkemece istemin kısmen kabulüne, şikayet konusu müdürlük kararının faiz ve faiz oranına itirazın reddine ilişkin kısmının kaldırılarak "asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, "diğer taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak, "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76' ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır." şeklinde düzenleme getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu