Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının asıl dava yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Alacaklının birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Asıl dava ve birleşen davada borçluların başvurusu, ödeme emri tebligatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz, zaman aşımı itirazı, takibe konu senedin...
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....
Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir. Yine, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, alacaklının takip sonrası asıl alacağa hem yasal faiz, hem de avans faizi talebinde çelişki bulunmakta olup, bu husus takip kesinleşmiş olsa dahi şikayet konusu yapılabilecek ise de, infazın ödeme emrine, usul ve yasaya aykırı yapıldığı iddiasına ilişkin bu şikayet, ancak icra dosyasında bir kapak hesabı yapılması halinde şikayet konusu yapılabileceğinden ve dosyada bir kapak hesabı olmadığından ilk derece mahkemesinin buna ilişkin gerekçesi de yerindedir....
İcra Müdürlüğünün 2020/3403 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, mevcut borcu kabul etmediğini ve itiraz ettiğini, davalıyı dolandırıcılık nedeniyle şikayet ettiğini, takip dayanağı senetleri Erdal Ağdaş isimli şahsın davalıdan borç para alması nedeniyle iyi niyetli olarak ve yardım amaçlı verdiğini, kendisine bu senetlerin formalite amacıyla düzenlendiğini söylediklerini beyan ederek icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına ve borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/3199 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, mevcut borcu kabul etmediğini ve itiraz ettiğini, davalıyı dolandırıcılık nedeniyle şikayet ettiğini, takip dayanağı senetleri Erdal Ağdaş isimli şahsın davalıdan borç para alması nedeniyle iyi niyetli olarak ve yardım amaçlı imzaladığını, kendisine bu senetlerin formalite amacıyla düzenlediğini söylediklerini beyan ederek icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına ve borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
İcra Hukuk mahkemesinin 2022/73 esas sayılı dosyasında TMK 606.maddesine dayalı şikayetlerinin kabul edildiğini ve takibin iptaline karar verildiğini, bu karara yönelik istinaf başvurusu yapıldığını, 2022/74 esas dosyada ise icra takibine itiraz edip borçlarının bulunmadıklarını iddia ettiklerini, mahkemenin şikayet davasına dayanarak icra takibine itiraz davasını derdestlikten ret etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin reddi miras davası açtıklarını, yerel mahkeme tarafından şikayet davasının bekletici mesele yapılması gerekirken derdestlikten reddinin hatalı olduğunu, her iki davanında aynı anda açıldığını, itiraz davasında karar verilmesi için şikayet davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, kesinleştiği takdirde itiraz davasının esasına yönelik bir hüküm kurulmasına gerek kalmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını, borca ve faizlere itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davalı istinaf cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay 12....
Her ne kadar borca itiraz doğru icra müdürlüğüne hitaben yapılmamış ve dilekçe başka icra müdürlüğüne gönderilmiş ise de; borçlunun itiraz dilekçesinin gönderildiği müdürlük ve dosya numarasının, uyuşmazlık konusu Yalova İcra Müdürlüğü'nün 2020/4401 esas sayılı dosyasının yetkisizlik kararı ile gelmeden önceki müdürlük ve numara olduğu, dolayısıyla borçlunun dilekçesinin, takibin ilk olarak başlatıldığı ve yetkisizlikle kapatılarak Yalova İcra Müdürlüğü'ne icra dosyasının gönderildiği dosyaya hitaben yazılmış olması ve dosya taraflarının da dilekçede aynı olması gözetildiğinde, itiraz dilekçesinin taraflarla tamamen ilgisiz bir icra dosyasına sunulmadığı, söz konusu durumun kabul edilebilir bir yanılgıdan ibaret olduğunun kabulü gerektiği aşikardır. Aksini düşünmenin aşırı şekilcilik olup, hak kaybına neden olacağı açıktır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itiraz edildiğini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir muacceliyet ihbarında bulunulmadığından TMK'nun 887.maddesi uyarınca taşınmaz maliki 3.şahıs olan davacı müvekkili yönünden borç muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemiyle açılan iş bu davanın borca itiraz değil, şikayet olduğunu, borca itiraz edilmesinin şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptalinin talep edilmesine engel teşkil etmediğini, muacceliyet ihtarı yapılmadan takip başlatılamayacağının bir takip şartı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 149 vd.maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itirazdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık borca itiraz eden davacının İ.İ.K.nun 82.maddesi geregince haczedilemezlik şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, icra takip dosyasına sunulan şikayet dilekçesi ile takipten 06.09.2021 tarihinde haberdar olunduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair başvuruda bulunulmadığı dikkate alındığında şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan mirasın reddi nedeniyle ilamsız takibin iptali talebinin borca itiraz niteliğinde olduğu, borca itirazın İİK.nın 62/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353- 1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....