tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2022/209 ESAS 2022/212 KARAR DAVA KONUSU : Borca itiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu vekili daha önceden İstanbul İcra Dairesinde hakkında icra takibi başlatıldığı halde bu defa mükerrer olarak icra takibine başlandığını ileri sürerek Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairenin 2019/77863 Esas sayılı ilamsız icra takibine itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olup, itirazın yukarıda açıklandığı gibi icra müdürlüğüne yapılması yasal zorunluluktur. (Örn Yargıtay 12....
İcra dosyasının incelenmesinde itirazdan sonra davalı borçluya ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile alacaklının takibe devam iradesinde bulunması nedeni ile itiraz geçerlidir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İİK 168/4- 5 maddesinde imza ve borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması belirtilmiş olup 170/ a maddesinde de borçlunun, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 maddenin 3....
İİK'nın 142. maddesinin son fıkrasında "Ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arz olunur" hükmü yer almaktadır. Başka bir anlatımla, satış bedelinin borçları ödemeye yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlenirse, alacaklılar, diğer alacaklıların ... dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebilir. Ödeme emrinin tebliği; takibin kesinleşmesi, haciz hakkının doğup doğmadığı ve sonuç olarak satış bedelinin paylaştırılmasına dair sıra cetvelinin düzenlenmesiyle doğrudan ilgili olduğundan, şikayetçi alacaklının tebligatın yasaya uygun yapılmadığını, yani usulsüzlüğünü ileri sürerek, sıra cetveline itirazı mümkündür. ... ....H.D.'nin ....05.1997 tarih ve 309 E., 4989 K.; 09.03.2006 tarih ve 730 E, 288 K.; Dairemizin ....01.2012 tarih ve 2011/4415 E, 2012/... K. sayılı ilamları bu yöndedir. Bu itibarla mahkemenin, şikayet olunan ......
İtiraz tarihi itibariyle münferit yetkili olmamakla birlikte, borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olanlardan birinin başvurusu üzerine diğerlerinin buna karşı çıkmamaları halinde ve borçlu adına itiraz dilekçesi veren yetkiliye icazet verilmediği ispat edilmediği sürece, acele işlerden olan itiraz başvurusuna icazet verildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda; borçlu şirketin Merve Tut ve Hasan İpek'in müşterek imzaları ile temsil ve ilzam edildiği, itiraz dilekçesi ekinde yalnızca Hasan İpek'in kimlik örneğinin bulunduğu, bu haliyle borca itiraz dilekçesinin şirketin tek yetkilisi tarafından getirildiğinin kabulü gerektiği, diğer taraftan şirketin müşterek yetkilisi Merve Tut'un noter onaylı beyanında borca itiraz dilekçesindeki imzasını kabul etmediği ve itiraza icazet vermediği yönünde beyanda bulunduğu açıktır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/802 ESAS 2021/786 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2021/15514 esas sayısı ile yeniden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına hem yetkiye hem borca itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 10....
kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, yeniden karar verilmesine yer olmadığına'' gerekçesi ile reddedildiği, üçüncü kişinin 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz etmediği, dosya kapsamındaki itirazın 89/1 ihbarnamesine itiraz olduğu ve bu itirazın da yasal süreden sonra yapıldığı açıkça ortada olduğunu, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....
Mahkeme’ce borçlunun harç ödenmeden takip yolunun değiştirilemeyeceğine ilişkin itirazının icra mahkemesinde ileri sürülebilecek İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olduğu icra müdürlüğüne yapılan başvurunun sonuç doğurmayacağı gözetilmeksizin, bu istemin borca itiraz olarak değerlendirilmesi ve bu değerlendirmeye göre de borçlu aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....