İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhaleden en az 1 ay önce tebliğ edilmesi gereken satış ilanının ihale tarihinden 9 gün önce tebliğ edilmesinin ihalenin feshini gerektirdiğini, ilanın yayınlandığı gazete tirajının 50.000 in altında olduğunu, hesap kat ihtarlarının müvekkiline ve diğer borçlulara usulsüz tebliğ edilmesinin süresiz şikayet sebebi olduğunu, usulsüz tebliğ ile takip başlatılamayacağını, kanuna aykırı başlatılan Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3873 E sayılı dosyasından verilen satış kararlarının iptalinin gerektiğini, Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3873 E sayılı dosyasından Erdemli, Kozan ve Uşak İcra müdürlüklerine gönderilen İskender Ulutaş adına kayıtlı taşınmazın satışının iptali talebinin kanuna aykırı olarak reddine karar verildiğini, ihaleye hazırlık aşamasında İİK'nun 126,127 ve 128....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16889 sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin 27/11/2015 tarihinde "gösterilen adreste muhatabın yetkili personeli Adile Taşkıran imzası ile tebliğ edildi" açıklaması ile tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın Tebligat Kanunu. Yönetmeliği ve yerleşik yargı kararları kapsamında usulsüz olduğunu, ayrıca TTK'nun 776/1 maddesinin (b) bendine göre , bononun kambiyo vasfında da olmadığını, bu nedenlerle tebligatın usulsüz olmasından dolayı iptaline, tebliğ tarihinin müvekkilince öğrenme tarihi olan 14/07/2016 olarak düzeltilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık İİK'nın 89/1 ve 89/2. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerine dair tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 89/1, 89/2., 89/3., TK md. 32. 3. Değerlendirme İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni" İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; alacaklı vekilinin azledilmesine rağmen takip başlattığını, icra emrinin usulsüz tebliği nedeniyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini, takip kesinleşmden önce konulan hacizlerin kaldırılmasını, alacaklı şirketin feshedildiğini, tüzel kişiliği kalmadığını açıklayarak takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonra haciz konulduğu, Yargıtay 15....
KARAR Asıl dava; kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi, birleşen dava ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın davacı şirket yönünden süreden reddine, davacı .... yönünden kabulüne karar verilmiş, karar davalı borçlu şirket vekili tarafından asıl ve birleşen davaya yönelik temyiz edilmiştir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğden 11...2014 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek ....2014 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, tebliği gerçekleşen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulüne uygun olduğu ilk derece mahkemesinin de kabulünde olup, şikayetçi 08...2014 tarihinde tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirmeden ....2014 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. İlk derece mahkemesince; borçlu şirket açısından, şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmediği halde, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davacıların davasını yasal süresi içinde olduğundan bahisle davanın esasının incelendiği görülmektedir. Somut olayda, takip borçlusu şirkete ödeme emri 16/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen imzaya itiraz yasal süreden sonra 23/03/2020 tarihinde ileri sürülmüştür....
Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep, İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Somut olayda; dava borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair istinaf sebebi ileri sürmediği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden, ödeme emri tebliğ tarihine göre, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine dair şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/7466 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 2016/650 E. sayılı dosyası üzerinden davalı alacaklı tarafından borçlu davacı ve diğerleri aleyhine 22.072,12 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takibe geçildiği, 7 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1. maddesine göre 18/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, dosyanın yenilenerek yukarıdaki numarayı aldığı, yenileme emrinin de başka bir adreste 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 09/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....