Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde esastan reddine ilişkin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına " Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, 23/08/2019 tarihli müdürlük kararına ilişkin şikayetin reddine" dair karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Şikayet eden 3. kişinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 29.09.2014 tarih ve 2014/17745-22661 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce Mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Şikayet eden 3. kişinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 03/11/2014 tarih ve 2014/19824 E. - 2014/25810 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Şikayet eden 3. kişinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 30.10.2014 tarih ve 2014/18817-25580 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/250 ESAS 2019/675 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata ilişkin) KARAR : Mersin 1....

        Her ne kadar davacı takip borçlusu vekili dava dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle öğrenme tarihinin 13/02/2020 tarihi olarak kabul edilmesi, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasını istemişse de; takibin konusu itibarı ile borçlu vekilinin her türlü itirazını icra müdürlüğüne yapması gerektiği, icra hukuk mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmadığı, ayrıca ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden borçlu vekilinin usulsüz tebligat şikayetini takipten haberdar olduğunu iddia ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürmesi gerektiği, 13/02/2020 tarihini tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini isteyen takip borçlusu vekilinin yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 02/03/2020 tarihinde usulsüz tebligata yönelik şikayette bulunduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesinde usulsüz tebligata yönelik şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğine yönelik gerekçesi...

        Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/6822 Esas, 2013/237 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın başlattığı takip sırasında, borçlunun satılan taşınmazlarının bedelinin dağıtımına ilişkin sıra cetvelinde, şikayet olunanın alacağının birinci sırada yer aldığını, şikayet olunan dosyasındaki ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen, haczin kesinleşme tarihinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligata göre belirlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayetin neticesi beklenerek, bu şikayet sonucu ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi halinde, düzeltilen tebliğ tarihine göre başvurunun süresinde olup olmadığı belirlendikten sonra işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek doğrudan şikayetin esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olması, icra mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. O halde mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esası incelenerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, dosya borcunun ödenmesi sebebiyle "davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Vekil yerine asile yapılan tebliğ usulüne uygun olmayacağından asile çıkarılan tebligata sonuç bağlanamayacağı gibi tebliğ konusu işlemden asilin haberdar olması ile öğrenme gerçekleşmez. Şikayete konu işlemle ilgili olarak tebliğin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde öncelikle mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti incelenmeli, varılacak sonuca göre tebliğin usulüne uygun olduğu kanaatine varılırsa bu husus kararda gösterilmek suretiyle şikayet süre yönünden reddedilmelidir. Usulsüz tebliğe yönelik şikayet incelenmeden ve bu husus kararda tartışılıp gösterilmeden şikayetin süre yönünden reddi kararı doğru değildir. Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av....

              UYAP Entegrasyonu