WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de tebligatın usulsüzlüğünü şikayet ettiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet niteliğindedir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takip başlatılmış olup borçlu, şubeye tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu beyanla takibin iptalini talep etmiş borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiş, mahkemece şikayetin reddine ve icra dosyasının kaldığı yerden devamına karar verilmiş, Dairemizin 21.11.2019 tarihli kararında tebligatın usulsüz olup olmadığının değerlendirilmesi, buna göre tebligatın usulsüz olduğunun kabulü halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve her türlü borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu konudaki talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dair hüküm kurulmuş, mahkemece bu kez tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....

Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesi içeriği tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md 16., TK md. 16 3....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğe çıkarılan 89/1. ve 89/2. haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23/7 maddeleri ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30, 31. ve 35. maddelerine aykırı olarak yapıldığı, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu ancak şikayetçiye 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğ olunduğu aynı adrese tebliğe çıkarılan 89/3. haciz ihbarnamesinin iade dönmesi üzerine AKS sisteminde kayıtlı aynı adresine mernis beyanı şerh olunarak tebliğe çıkarılan 89/3 haciz ihbarnamesinin, Tebligat Kanunu 21/2 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi gereğince usulüne uygun olarak 20.01.2020 tarihinde tebliğ olunduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile asıl davada şikayetin reddine, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne...

      DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar tebligatın usulsüzlüğünden bahisle itiraz yapılmış ise de esasında tebligatın usulsüzlüğü değil yokluğunun söz konusu olduğunu, müvekkilinin de madde 5/2 kapsamında olduğunu, keza takipten önce alınmış elektronik tebligat adresi bulunduğunu ve sistemde gözüktüğünü, elektronik posta adresi olmasına rağmen kanun ve yönetmeliğe aykırı olarak posta yoluyla tebligat yapıldığını, tebligat yokluğu durumunda ortada bir hukuki işlemin olmadığından yapılmış bildirimin de geçersizliğinin söz konusu olduğunu, nitekim tebligat yokluğu durumunda yeniden tebligat çıkarılması gerektiğini, buna karşın usulsüz tebligatta ise yapılmış bir tebligat işlemi olmakla beraber belirli tebligat hukuku kurallarına uyulmadığını, böyle bir durumda usulsüz tebligatın geçerli olabilmesi, muhatabın bu tebligatın içeriğini öğrenmesine bağlı olduğunu, muhatap usulsüz tebligatı bir şekilde öğrenmiş ve bunu beyan etmişse, Tebligat Kanunu m. 32 uyarınca öğrenme...

      Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince de şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporunun da tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 26.5.2014 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

        Açıklanan şu duruma göre mahkemece, hakkında takip yapılan şirket ile şikayetçi şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek, öncelikle husumet konusunun incelenmesi, bilâhare Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne göre, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ yapılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığının da incelenerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde aynı Kanunun 32.maddesine göre usulsüz olarak yapılan tebliğ işlemine muttali olunan tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmesi ve bu halde borçlunun diğer şikayet nedenlerinin de incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 14/08/2012 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 30/09/2014 tarihli kıymet takdir raporunun tebliğ işlemine göre 07/05/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. Bu durumda mahkemece, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. L.B....

            UYAP Entegrasyonu