WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2019/742 ESAS 2019/1016 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 10. İcra Dairesinin 2019/9357 esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinin 21/06/2019 tarihinde TK'na aykırı olarak müvekkiline tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, tebligatın bila dönmesi gerekirken muhtara teslim edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, kamu düzenini ilgilendiren ve süresiz şikayete tabi olan bu usulsüz tebliğin öğrenildiğinin borçlu tarafından beyan edildiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini,müvekkilinin takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun bulunarak şikayet ve itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”...

      Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zaman aşımı itirazında bulunduğu, Mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, zaman aşımı itirazının ise süreden reddedildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda Mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

        Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi" gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

          ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Usulsüz tebligat şikayetinin 6100 Sayılı HMK'nun 114/1- i ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, haciz ihbarnamelerinin geçersiz olduğu iddiası talebinin ise usulsüz tebligat şikayeti daha evvel kabul edilmediğinden esası incelenerek REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu, adli yardım talebinde bulunulduğu görülmüş, 6100 sayılı HMK'nın 336/3 maddesi gereğince adli yardım talebi dairemizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ve bu şikayet ile birlikte haciz ihbarnamelerinin iptali talebine yönelik şikayettir....

          Somut olayda, şikayetçi 3. kişi Fatma Boyraz’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar takipten 13.06.2017 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 14.06.2017 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçi taraf 06.02.2017 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 14.06.2017 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen İİK. 16/1. Maddesi gereğince 7 günlük süre içinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davacının şikayetinin reddine dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır....

          Sayın mahkemenin bilgi ve takdirlerinde olduğu üzere muhatap İİK 16/1 gereğince usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde bu durumu icra mahkemesine bildirmelidir. Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesi ise Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır şeklinde düzenlenmiştir. Hiçbir şekilde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dosya içeriğine bakıldığında borçluya, ödeme emrinden başkaca tebligatların da yapıldığı görülmektedir. karşı taraf öbür tebligatlar hakkında usulsüz tebligat şikayeti yapmamıştır. örneğin; borçluya 28.02.2021 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir....

          Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu alacaklıya bir borcu olmadığını, ödeme emri teblig tarihinde amcasının kemoterapi tedavisi nedeni ile ...'...

            UYAP Entegrasyonu