Davacı dayanak kira kontratı ile ödeme emrinde yazılı takip konusu tutar arasında belirsizlik ve çelişki bulunduğunu, bu sebeple şikayet ettiklerini, mahkemenin eksik karar verdiğini savunmuş ise de, dava dilekçesi dikkatli bir şekilde incelendiğinde, davacının ilk talebinin dayanak evrakın ödeme emrine eklenmemesi, ikincisininde ödeme emrinde asıl alacak, faiz oranı ve faizin başlangıç tarihlerinin gösterilmemesi olduğu, mahkemenin ilk talebi yargılayıp dayanak evrakların borçluya tebliği zorunluluğu bulunmadığından şikayeti ret ettiği, ikinci şikayet hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Ödeme emri ve takip talebi incelendiğinde alacaklı tarafından istenen aylık kira dönemlerinin, faiz, oran ve başlangıç tarihin gösterildiği görülmektedir. Alacaklı süresinde takibe itiraz etmiştir. Davacı takip talebi ve kira kontratı arasında çelişki olduğunu ayrıca bir istinaf sebebi olarak dile getirmekte ise de, bu iddia bir itiraz olup muhatabı icra dairesidir....
Öte yandan, kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmezler ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile takipten önce borcun ödendiği iddiası üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K.sayılı kararı ile borca itiraz ve zamanaşımı itirazının süreden reddine karar verildiği, mahkeme kararının Dairemizin 15.10.2009 tarih 2009/10817-19124 eski sayılı ilamı ile onandığı ve karar düzeltme yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmişse de; ......
İcra Mahkemesince sanığın üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair verdiği karar, alacaklı vekilinin 09.12.2009 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçerek cezanın düşürülmesini talep etmesi neticesi İİK'nun 354. maddesi uyarınca cezanın düşürülmesine karar verilmiş olup, müşteki vekilinin aynı sanık hakkındaki taahhüdü ihlal suçundan dolayı 08.02.2010 havale tarihli dilekçe ile şikayeti üzerine mahkemece daha önceki şikayeti üzerine sanık hakkındaki verilen mahkumiyetin alacaklı vekilinin vazgeçmesi nedeniyle İİK'nun 354. maddesi gereğince feragat nedeniyle düşürüldüğü, şikayetten feragatin borcun tahsili anlamına geldiği, vazgeçilen şikayet hakkından geri dönüşü mümkün olmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, aynı icra takip dosyasında borcun yeniden yapılandırıldığı ve yeni borç miktarına uygun olarak yeni bir taahhütnamenin düzenlenmesi karşısında, taahhüdün aynı borca ilişkin olduğundan söz edilemeyecektir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/130 esas, 2019/358 sayılı kararı ile yeni bir karar verildiğini, davalı alacaklı vekilinin söz konusu dosyada takip talebinde bulunarak müvekkiline 4- 5 örnek icra emri gönderilmesini talep ettiğini, alacaklı vekilince dosyaya gönderilen 13.08.2021 tarihli talebinin sanki takip 13.01.2015 tarihinde hiç açılmamış gibi tekrar sıfırdan açılmış gibi hatalı şekilde gönderildiğini, Yerleşik Yargıtay kararlarınca yeni oluşacak alacak kalemleri ya da farkları yönünden ek takip talebi düzenlenerek borçlu tarafa 4- 5 örnek icra emri gönderilmesi gerektiğini, icra dosyasındaki icra emrinin hatalı olarak tanzim edildiğini, dosyada hesapların olması gerektiği gibi hesaplanamadığını, nitekim 19.08.2021 tarihli dosya hesabında dosya borcunun 285.233,63 TL gibi çok fazla bir rakam çıktığını, takip 13.01.2015 tarihinde açılmış olmasına rağmen alacaklı vekilince düzenlenen 13.08.2021 tarihli takip talebine göre takip sonrası çıkması gereken büyük bir faizin, hem takip öncesi...
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...
ilişkin şikayeti hakkında bir tefrik kararı da verilmediği halde, sadece ipotekli takibe ilişkin şikayetinin incelendiği görülmektedir....
Borçlunun şikayet nedenleri arasında haciz konulan 297 ada 31 nolu parselin fiilen belediye hizmet binası olduğundan 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesi gereğince haczedilemeyeceği şikayeti de bulunmakta olup Mahkemece bu şikayet sebebi değerlendirilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Malatya İcra Hukuk ve Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Malatya İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 79/2. maddesine göre talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Malatya İcra Hukuk ve Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Malatya İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 79/2. maddesine göre talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....