Şahıs kooperatif hakkında İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamaz, takip şartları gerçekleşmediğini, Takibin iptali gerektiğini, borca itiraz ve şikayet farklı kanun yolları olup, borca itirazla var olan takip durmakta ve duran takibin devamı alacaklının insiyatifine kalmaktadır. Oysa şikayet yolu ile takip iptal edildiğinde borçlu hakkındaki takibi iptal ettirmiş olacaktır. Ayrıca itirazın iptali davası ve şikayet kanun yolu farklı yollar olup, sonuçları da farklıdır. Bu sebeple usulsüz tebligattan dolayı takip şartı olan muacceliyet ihbarı yapılmadan, takip şartı gerçekleşmeden, davalı tarafça başlatılan icra takibinin iptali için iş bu şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararımız var olup, öğrenir öğrenmez derhal takibin iptali için başvurulduğu, Küçükçekmece 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlunun talebi takibin iptaline yönelik olup şikayet mahiyetindedir. Şikayetlerin incelenmesi ise İİK'nın 16. maddesi gereğince icra mahkemelerinin görevidir. Bu sebeple ilk derece mahkemesinin talebin borca itiraz olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken, talebin şikayet olduğu esas alınarak, takibin iptal edilmesirir gerekip gerekmediğinin davacının iddiaları doğrultusunda değerlendirilip neticesine göre bir karar vermekten ibarettir....
II.TEMYİZ SEBEPLERİ Müşteki vekilinin temyiz istemi, alacaklısını zarara uğratmak kasdıyla mevcudu eksiltmek suçunu düzenleyen İİK'nın 331 inci ve şikayet süresini düzenleyen İİK'nın 347 inci maddelerinin son derece açık olduğu, İcra İflas Kanunu'nda da belirtildiği üzere şikayet hakkının başlangıcının fiilin öğrenildiği tarih olduğu, kanunun şikayet hakkının kullanılabilmesi için takibin kesinleşmesini aramadığı, şikayet hakkının kullanımı amacıyla takibin kesinleşmesi gerektiği düşünülecek olursa İİK'nın 331 ve 347 inci maddelerinin kullanılamaz hale geleceği, takibi kesinleştirmeyerek itiraz eden borçlular hakkında alacaklının açtığı itirazın iptali davalarının mahkemelerinin yoğunluğu nedeniyle aylarca/senelerce sürmekte olduğu, böylelikle takibin kesinleşmesini bekleyen alacaklının İİK'nun 347 inci maddesinde belirtilen üç ay ve bir yıllık hak düşürücü süreleri kaçırmış olacağı, İİK'nın 347 inci maddesinde şikayet hakkının başlangıcının fiilin öğrenildiği tarih olarak düzenlendiği,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİK.nun 345/a maddesine muhalefet etmek HÜKÜM : Beraat Şirketin iflasını istememek suçunda şikayet hakkının, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşen suçtan zarar gören alacaklıya ait olduğu, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2009/3041 esas sayılı dosyasında takibe 03.03.2009 tarihinde itiraz edildiği, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/504 sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, şikayet tarihi itibariyle takibin kesinleşmemiş olduğunun anlaşılması karşısında; şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçesinde; takibe konu edilen bonoda vade tarihinin olmadığını, bononun bu haliyle kambiyo vasfında olmadığını, vadesi olmayan senedin düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ibraz edilmesi gerektiğini, düzenleme tarihinden iki yıl sonra başlatılan takibin iptali gerektiğini, ayrıca borca ve ferilerine ilişkin tüm itiraz ve dava haklarını, mükerrer takibe ilişkin tüm hakları ile faktoring sözleşmesine ilişkin tüm hukuki haklarını saklı tuttuklarını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu bonoya ilişkin şikayetçilere ihtarname tebliğ edildiğini, şikayetçilerin keşideci ve avalist sıfatına haiz olduğu bu nedenle bir sene içinde ibraz şartı aranmayacağını, zamanaşımı süresi dolmadan takibe geçildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2022/616 E. 2022/684 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı -borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğü 2022/12818E....
Somut olayda; davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine davalı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmış ise de, takibin durdurulmuş olmasının veya itirazın iptali davasının açılmış olmasının takip yolunun bir defa mahsus olarak değiştirilmesine engel olmadığı, her ne kadar icra müdürlüğü daha önce verdiği karardan kendiliğinden dönemez ise de, sonuç olarak takip yolunu değiştirmesine yönelik talebin kabulüne dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, mükerrer olduğu ileri sürülen takibin iptal edilmesi nedeniyle eldeki takibin mükerrer olmadığı, ilamsız takip ile dayanak belgenin tebliğ edilmiş olması nedeni takip yolunun değiştirilmesine dair düzenlenen ödeme emri ekine faturaların eklenmemiş olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olmadığı, ihtiyati haciz üzerine yatırılan teminatın dosyada bulunmasının takip yolunu değiştirmesine engel olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından...
ve takibin durduğuna ilişkin tensip düzenlenmiş olduğunu, aradan geçen zaman dikkate alındığında takibin durması yahut devamına ilişkin olarak mahkemece net bir karara varılması gerekmekte olduğunu belirterek takibin devamına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu hakkında yapılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilamın boşanma hükmünün eklentisi niteliğinde olan çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına yönelik olduğu ve kesinleşmeden takibe konamayacağını belirterek, takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, dayanak ilamın takip tarihi itibariyle henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, "icra emrinin iptali" şeklinde hüküm kurulmuştur....
O halde, mahkemece, takip dayanağı çekte keşide yeri bulunduğundan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Diğer yandan, borçlunun İstanbul Anadolu 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/26196 E. sayılı dosyasını şikayet konusu yaptığı halde, karar gerekçesinde şikayet konusu takibe dayanak yapılmayan çek incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....