CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, satış ilanı tebligatının usulüne uygun yapıldığını ve ihalenin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini ileri sürerek şikayetin reddi ile borçlunun ihale bedelinin % 20'sinden aşağı olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. III....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Bu durumda, borçlunun taşınmaz açık artırma ilanında taşınmazın imar durumunun yazılmadığına yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçlu vekiline satış ilanı 18.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük sür içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet; İİK 36.maddeye dayalı olarak mehil vesikası verilmesi talebine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.10.2015 tarih ve 2015/13-113 Esas ve Karar sayılı kararın temyiz yolu açık olmak üzere verildiği ve henüz kesinleşmemesi nedeniyle İİK'nun 364. maddesi gereğince icra müdürlüğünün vermiş olduğu satışın düşürülmesi kararının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece temyiz isteminin Yargıtayca reddedilmesi gerekeceğinden bahisle icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı-borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, talep üzerine müdürlükçe de şikayete konu 18/10/2022 tarihli satış ilanının düzenlendiği ve satış günü verildiği, davacınında 18/10/2022 tarihli bu satış ilanının iptali için mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından 10/08/2022 tarihinde açılan ve Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/1372 esas sayılı dosyası görülen dava 10/08/2022 tarihli satış kararının iptaline yönelik olup, mevcut davamızın konusu ise 18/10/2022 tarihli satış ilanı iptaline ilişkindir. Dolayısıyla somut olayda mükerrerlik oluşturacak bir husus yoktur. Öte yandan şikayete konu satış ilanının gene alacaklının talebi doğrultusunda iptal edildiği sabit olup bunu icra tutanakları da teyit etmektedir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde cüz'i bir avans yatırılmakla süresinde usulüne uygun bir satış talebinde bulunulmadığı için hacizleri düşen şikayet olunana 1. sırada pay ayrılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayet olunan alacaklı tarafından süresi içerisinde satış talebinde bulunularak, cüz'i de olsa satış avansının yatırıldığı, bunun geçerli bir satış talebi olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayeti vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Şti. aleyhine icra takibi yapıldığını, söz konusu takibin kesinleşmesi üzerine borçlu şirketin taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, dosyadan taşınmazların satışının istendiğini, bu yönde karar verildiğini, dosyaya satış avansının taraflarından yapıldığını, dolayısıyla satış istenmiş olması ve satış masrafı yatırılmış olması nedeniyle hacizlerin düşmediğini, sıra cetveli düzenlendiğini sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekilleri davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; şikayetçi vekilinin haczinin düşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan ... Bankası vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayet olunan ... Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/9214 Esas sayılı dosyasından yapılan 28.08.2015 tarihli sıra cetvelinde 1.sırada araç üzerinde rehin hakkı bulunan alacaklıya rehin bedeli ödendikten sonra geriye kalan 6.663,98 TL nin şikayet olunanın dosyasına ödendiğini, şikayet olunanın dosyasında araç üzerindeki haczin düştüğünü ileri sürerek 28.08.2015 tarihli sıra cetvelinin iptali ile rehinden arta kalan 6.663,98 TL nin müvekkil dosyasına ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkil dosyasında 25.12.2014 tarihinde haciz yapıldığını, yasal süresinde satış talebinde bulunulduğunu ve satış avansı yatırıldığını savunarak şikayetin reddini istemiştir....
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 7. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”...
Aynı yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu.....'ne yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, Teb.Kn.'nun 12. ve 13. maddelerine göre usulsüz olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak şikayet dilekçesinde sadece asıl borçlu ..... yönünden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İpotek borçlusu ...'e yapılan satış ilanı tebliğ işlemine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği halde, mahkemece şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan satış ilanının şikayetçi ...'e de usulsüz tebliğ edildiği nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, adı geçen borçluya yapılan tebligat da usulüne uygundur....