in takip dosyasında borçlu ve aynı zamanda meskeniyet şikayetine konu taşınmaz maliki sıfatı bulunmadığından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla karının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, şikayet konusu haciz uygulanan taşınmazın, şikayetçi ... adına değil, ... adına kayıtlı olduğunu, meskeniyet iddiasında bulunmak hakkının ancak taşınmaz maliki olan takip borçlusuna ait olduğunu, şikayetçi ...'ın şikayet konusu taşınmaz yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığının açık olduğunu, kaldı ki İİK'nın 82/1. maddenin 12. bendi uyarınca meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması gerekeceğini, borcun bu eşya yani evin bedelinden doğması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağını, somut olayda şikayetçi ... yönünden takibe konu borcun söz konusu meskene ilişkin tasarrufun iptali davası sonucu verilen ilama dayandığı açık olduğundan şikayetçi ...'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, şikayet eden borçlu ile borçlunun eşi 3. kişi olmasına rağmen sadece şikayet eden borçlu yönünden hüküm tesis edildiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın merciine gönderilmesine karar verilmiş, yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın, davacı ... yönünden süresinde olmaması nedeniyle, davacı ... yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet edenler tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; İİK 82/12'ye dayalı meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olduğunu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığını, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" yapılmadığını, Meskeniyet iddiasının 7 günlük süreye tabi bir şikayet olup şikayet süresi de geçtiğini, taşınmazın ticari kredi için ipotek gösterildiğini, bu durumun başlı başına borçlunun meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil ettiğini belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 12.07.2016 tarihinde haciz konulduğu, 22.05.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, haciz tarihinden önce 06.11.2012 tarihinde taşınmazın tapu kaydında T....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, aynı icra dosyasında yeniden kıymet takdiri raporu alınsa bile ikinci kez meskeniyet şikayet yapılamayacağını, borçlu tarafından ikinci kez ileri sürülen meskeniyet şikayetinin daha önceden başka bir dava sonucu verilmiş tarafları ve konusu aynı olan kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "şikayet konusu taşınmaza yönelik tapu kayıtları getirtilerek yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın ve taraflarının aynı olduğu haczedilmezliğe yönelik İstanbul 25.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/182 esas ve 2020/1124 karar numaralı kararı ile kesinleşmiş ilamının bulunduğu Yargıtay 12....
O halde mahkemece, istinaf aşamasında dosyaya kazandırılan ipotek resmi senedi incelenerek, taşınmazda bulunan ipoteğin niteliğinin değerlendirilmesi, zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olmadığının anlaşılması halinde haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek ve ödenmiş ise meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği, ödenmemiş ise meskeniyet iddiasına engel olacağı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Asıl şikayet dosyası alacaklısı ... Kooperatifi’nin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliyesi Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2020 tarih ve 2019/1992 E. - 2020/1956 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,......
C.Başsavcılığı'nın 2014/344 soruşturma sayılı dosyasında alınan 20.01.2014 tarihli ifadesinde, hacizden haberdar olduğunu beyan ettiği görülmüş olup, bu tarihten itibaren yasal (7) günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 10.02.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı taşınmaz yönünden kıymet takdirine itiraz edilerek meskeniyet şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetine ilişkin şikayet tefrik edilerek eldeki dosya oluşturulmuştur. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda borçlu T2'ın şikayeti, taşınmazın tapuda kayıtlı maliki olmaması, dolayısıyla şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle reddedilmiş, borçlu T1 şikayeti ise 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren süresinde şikayetçi olunmaması nedeniyle süreden reddedilmiştir. Bunun üzerine şikayetçiler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayetçiler vekili istinaf dilekçesinde özetle ; 103 davetiyesinin taraflarına ulaşmadığını beyan ederek şikayet dilekçesindeki bir takım hususları tekrar etmiştir. Y.12.HD.nin 2015/7349E. 2015/17349 K. Sayılı emsal içtihadında özetle;" borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan E. Ö.'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre E....