İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2016/14013 esas sayılı dosya alacaklısının T3 borçluların Şahmettin Demir ve Selçuk Demir olduğu, borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, şikayet eden takip dışı 3. şahsın borçlu Şahmettin Demir'in eşi T1 olduğu, İİK m. 82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmadığı bu haliyle davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet (dava) ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ancak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi işlendiği ve borçluya 103 davetiyesinin 15/08/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlunun haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 16/09/2021 tarihinde mahkemeye yaptığı, borçlunun hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük öğrenme tarihinden itibaren mahkemeye meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işlemini yapan icra memuru işleminin süresiz şikayet yolu olduğunu, haczedilmezlik iddiasının davacı açısından şartları varsa her zaman ve satış gerçekleşinceye kadar istenebilecek bir hak olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık; meskeniyet iddiasına dayalı, İİK.'nın 82/1- 12 maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir. Davalı alacaklı tarafından dava dışı Drillon T3 Tic. A.Ş., Kılıç Giray Kuşgözoğlu ve Eşref Kemal Kaya aleyhine kambiyo takibi yapılmış, borçlu Eşref Kemal Kaya adına tapuda tescilli Ankara Çankaya Harbiye Mah. 2831 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 23.11.2021 tarihinde haciz konulmuş, borçlu malikin eşi olan T1 tarafından meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılması istenmiş, mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK.'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Anılan maddede borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3.kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır....
Borçlunun vekili varken asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmaz; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet süreleri işlemeye başlamaz. O halde mahkemece, meskeniyet şikayeti süresinde kabul edilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesince dava konusu ev üzerindeki haczin kaldırıldığını, ancak buna rağmen müvekkilinin evi üzerine tekrar haciz konulduğunu, taşınmazın arsa olarak tapuda kayıtlı olmasının, üzerinde konut niteliğine haiz bir yapı bulunduğu sürece meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceğini, mahkemece taşınmaz üzerinde keşif yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, mahcuz taşınmazın değerinin de tespit edilmediğini, mahkemeye sunmuş oldukları son tapu kaydında taşınmazın mesken vasfını kazanmış olduğunun görüleceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, memur muamelesine yönelik şikayet ve meskeniyet şikayeti niteliğindedir....
Şti T5 T5 senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine 12/04/2019 tarihinde yaptığı başvurusunda İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayeti ile birlikte taşınmaz üzerindeki haczin İİK.'nun 106- 110. maddeleri gereğince düştüğünü, icra dosyalarında aşkın haciz yapıldığını ileri sürererek yasaya aykırı hacizlerin kaldırılmasını istemiş mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti incelenerek reddine karar verilmiş, sair şikayetlerine ilişkin yargılama faaliyetine girilmemiş hiçbir değerlendirmede bulunulmamış hüküm kurulmamış, davacı tarafından her iki şikayet konusu istinafa getirilmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, tasarrufun iptaline karar verilen taşınmazın zaten cebri icra yolu ile satışının yapılacağını, bu yönde mahkeme tarafından verilmiş bir cebri icra yetkisi olduğundan, bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait olup, icra takibinde borçlu sıfatı olmayan tasarrufun iptali ilamının davalısı 3. kişinin şikayet hakkı olmadığını, borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığını, takip dosyası haczinden önce başka bir haciz şerhi daha mevcut olup, bu hacze ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulup bulunulmadığının araştırılması gerektiğini, taşınmazda haczi bulunan Balçova Vergi Dairesinden söz konusu haciz için meskeniyet iddiasında bulunulup bulunulmadığının...
Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin isabetli olmasına (taşınmaz üzerinde davacı tarafından haciz tarihinden önce tesis edilmiş rızai ipotek bulunmakta olup ipotek lehtarının takip dosyasına gönderdiği beyanına göre ipoteğe konu borç haciz tarihinde halen ödenmemiştir) göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez. O halde mahkemece, ... 3....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez. O halde mahkemece, ... 3....