Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez. O halde mahkemece, ... 3....

    Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin isabetli olmasına (taşınmaz üzerinde davacı tarafından haciz tarihinden önce tesis edilmiş rızai ipotek bulunmakta olup ipotek lehtarının takip dosyasına gönderdiği beyanına göre ipoteğe konu borç haciz tarihinde halen ödenmemiştir) göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, tasarrufun iptaline karar verilen taşınmazın zaten cebri icra yolu ile satışının yapılacağını, bu yönde mahkeme tarafından verilmiş bir cebri icra yetkisi olduğundan, bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait olup, icra takibinde borçlu sıfatı olmayan tasarrufun iptali ilamının davalısı 3. kişinin şikayet hakkı olmadığını, borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığını, takip dosyası haczinden önce başka bir haciz şerhi daha mevcut olup, bu hacze ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulup bulunulmadığının araştırılması gerektiğini, taşınmazda haczi bulunan Balçova Vergi Dairesinden söz konusu haciz için meskeniyet iddiasında bulunulup bulunulmadığının...

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne ve Alaşehir ili, ... mahallesi, 132 ada, 49 parsel sayılı taşınmazda davacı hissesine konan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafça kendisinin ailesi ile birlikte oturmakta olduğu babasından kalan ......

      DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlunun ... ili ... ilçesi ...Mah. 21359 ada 1 parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz üzerine haciz konulduğu, borçlunun %92 engelli olduğu, taşınmazda borçlunun eşi ve iki çocuğuyla birlikte oturduğu, borçlunun oturabileceği başka bir evininde olmadığı, taşınmazın borçlunun haline münasip aile konutu olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; davaya konu edilen taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu, tesis edilen ipoteğin meskeniyet şikayetine engel olduğu, taşınmaz üzerinde zorunlu ipotek kapsamında olmayan herhangi bir ipotek olması durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş olacağı beyanıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu edilen taşınmaz üzerinde ......

        İcra Müdürlüğünün 2019/26501 Esas sayılı takip dosyasına yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, huzurdaki şikayet dosyasının alacaklısının Vakıfbank A.Ş. olduğunu, mahkeme gerekçesinde belirtilen İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 Esas sayılı dava dosyasını muris Saniye Çiçek'in açtığını, farklı bir hacze ilişkin olması sebebiyle mahkemenin şikayetin süreden reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi, ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Dairemizce UYAP üzerinden incelenen İstanbul 21....

        Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK’nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi, geçimi için zaruri olan arazisi ve aile konutu olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi tarafından meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse şikayet süresi tebliğ tarihinden itibaren başlar. Yine; kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun İİK'nun 103.maddesi gereğince hacizden haberdar edilmesi gereklidir....

        Alacaklı istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın, davacının suç işleyerek zimmetine geçirdiği para ile alındığını, borcun kaynağı evin bedelinden kaynaklandığından İİK m. 82/2 hükmü gereğince istisna kapsamında olduğunu, davacının, davaya konu meskende sadece eşi ve bir kızı ile yaşadığını, dava konusu taşınmaz dışında davacı adına kayıtlı iki adet daha taşınmazı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere davaya konu mesken, haline münasip ev statüsünde olmadığını, bu nedenlerle İİK m. 82/2 hükmü gereğince şikayete konu taşınmazın meskeniyet şikayetine konu edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle meskeniyet şikayetinin reddi gerekmekte iken şikayete konu taşınmazın satışına karar verilerek satış bedelinden haline münasip evin temini için gereken tutar düşüldükten sonra kalan paranın alacaklıya ödenmesine dair kararın kaldırılarak meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, meskeniyet...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurusunda, annesinden intikal eden taşınmazdaki hissesine konulan haczin İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir ve bu süre öğrenme tarihinden başlar....

            Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu