Ancak bu şikayet İİK 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar (Benzer Yargıtay 34 XX 803/1339 Esas 2020/2459 Karar) Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2013/23441 Esas ve 2013/33080 Karar sayılı ilamında borçluya iki defa 103 davet kağıdı tebliğ edilmesi halinde meskeniyet iddiasına ilişkin ikinci defa şikayet hakkı verilmiş olduğu karara bağlanmıştır....
Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 31/01/2014 tarihinde haciz konulmuş, davacıya tebliğ edilen 103 davetiyesine rastlanılmamıştır. Ancak, Yıldırım Tapu Müdürlüğü'nün 09/07/2021 tarihli yazı cevabı ekinde bulunan aile konutu tesisine ilişkin 21/04/2021 tarih ve 15352 yevmiye numaralı resmi senette açıkça şikayet konusu olan davanın dayanağı olan icra dosyasından konulmuş hacizlerin de yazılı olduğu ve davacının resmi senette okuduğuna yönelik beyanı yazılarak imzalandığı anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2018/24509 Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde müvekkil bankanın dosyanın tarafı olmadığını, davacı tarafından daha önce meskeniyet iddiası ile müvekkil banka aleyhinde aynı konuda, aynı taşınmazla ilgili olarak İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/745 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, bu davada karar verildiğini, kararın istinaf edildiğini, İstanbul Bam 21. Hukuk Dairesinin 2020/312 Esas 2020/2030 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkil banka ilgi ilgili olarak aynı konuda kesin hüküm bulunması nedeniyle müvekkil banka yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava dilekçesinin tetkikinde; davalının dokuz adet icra dosyası göstererek sekiz adet alacaklıya karşı meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
duraksama yaratmayacak açıklıktaki hükmü uyarınca haline münasip tek evi olduğundan haczinin kabil olmadığını, işlenen haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Meskeniyet iddialarını kabulü ile şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
NO:86 İÇ KAPI NO:3 İSTANBUL BEŞİKTAŞ olduğu, haczedilmezlik (meskeniyet) iddia edilen taşınmazın Bodrum ilçesinde olduğu, dava dilekçesinden davacının meskeniyet iddia edilen evde sürekli olarak ikamet etmediği, zaman zaman gittiğinin anlaşıldığı, Nüfus müdürlüğü kayıtları ile dava dilekçesinden şikayetçinin meskeniyet şikayeti ileri sürülen adreste oturmadığının sabit olduğu, görülmekle şikayetin reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'ne verilen 12.09.2011 tarihli ve ilgili mahkemenin 2011/928 esasına kaydedilen şikayet dilekçesinde, takip dosyasının incelendiğinin belirtildiği,dolayısı ile hacizden ilgili dilekçe tarihi olan 12.09.2011 tarihi itibari ile haberdar olunduğu, meskeniyet şikayetinin ise İİK nun 16. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içinde yapılmadığı belirtilerek talep süre yönünden reddedilmiştir....
Borçlunun, şikayet dilekçesinde taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Mahkeme; İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği, meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, şikayet eden T1 tapu kayıt maliki borçlu olmadığı, lehine aile konutu şerhi verilen kişi olduğu, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde yazılı iddia ve beyanlarını tekrar etmekle birlikte ilk derece Mahkemesi kararının Anayasa Mahkemesi'nin 2016/10454 Esas sayılı kararına aykırı olduğunu, anılan kararda eşe dava hakkı tanınması gerektiğinin belirtildiğini, diğer taraftan bilirkişi raporunda belirlenen haline münasip mesken değerinin yeterli olmadığını, belirlenen değer üzerinden borçlunun haline münasip mesken edinemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2021 NUMARASI : 2019/1373 ESAS 2021/282 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 2....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu Bahri Eyiusta'ya 22/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10/02/2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu Bahri Eyiusta yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....