İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede; itiraz sadece sıraya yönelikse, şikâyet yoluyla icra mahkemesinde görülmelidir. Somut olayda ise usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir sıra cetveli bulunmamakta olup, şikayet talebinde bulunan T1 ise şikayet konusu edilen icra dosyasının tarafı da değildir. İncelenen dosya ve icra dosyası içeriğine göre, davacının icra dosyasında üçüncü şahıs olduğu ve üçüncü şahsın icra müdürlüğü muamelesini şikayet hakkı bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK 142. maddede düzenlenen cetvele itiraz davasıdır. İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunacağına yer verilmiştir. İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası uyarınca sıra cetveline ilişkin itiraz yalnız sıraya ilişkin ise şikayet yolu ile tetkik merciine arz olunur. İtiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/09/2023 NUMARASI: 2023/845 2023/750 DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235) Taraflar arasındaki davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 9. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Sıra Cetveline İtiraz talebine ilişkindir. Bakırköy ... İcra Hukuk Mahkemesince,"...Bakırköy ... İcra iflas Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyasında iflas idare memurlarınca düzenlenen sıra cetvelinde şikayet edenin alacağının 4. Sıra kaydına alındığı söz konusu alacağın kabul edildiği görülmüştür. Yukarıda icra iflas kanunu madde 235/4 ve 227 maddede sıra cetveline şikayet koşulları anlatılmıştır. Şikayet şartları sayılıdır, bu şikayet nedenleri usulüdür, işçilik alacağının iflas masasına imtiyazlı alacak olarak 1....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre şikayetçi kurum alacağının haciz yoluyla yapılan takiplerde imtiyazlı olmayıp ilk hacze iştirak edebileceği, sıra cetvelindeki hesaplamaların yanlış yapıldığı, şikayet dışı birinci sırada yer alan şirkete ödenmesi gereken miktarın 12.871,52 TL olduğu, şikayetçiye ödenmesi gereken miktarın da 4.739,07 TL olduğu gerekçeleriyle şikayetin kısmen kabulüne, sıra cetvelindeki şikayete konu alacakların belirtilen miktarlara göre düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-) Şikayet, sıra cetveline karşı itiraza ilişkindir. İİK’nun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, dava sonunda hukuki durumu etkilenebilecek, sırasına itiraz edilen alacaklı veya alacaklılara karşı açılmalıdır. Takibin yapıldığı İcra Müdürlüğü'nün davada hasım olarak gösterilmesi gerekmez. Somut olayda şikayetçi, ...’nün 2010/5002 sayılı takip dosyasında alacaklı ... Ürünleri Paz.San. ve Tic. Ltd....
nun 206. maddesi uyarınca eşyanın aynından kaynaklanan vergi alacağının rüchanlı alacak olması nedeni ile müvekkilinin alacağının rehinli alacaktan önce geldiğini, aracın satış bedelinden, yediemin ve tellaliye masrafları düşüldükten sonra bakiye 11.469,00 TL'nin müvekkili idareye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, İİK.'nun 142. maddesi uyarınca 07.04.2010 tarihli ihaleye süresi içinde itiraz edilmediğini, şikayet konusu vergi alacağının aracın aynından kaynaklanmadığını, müvekkilinin rehninin daha önceki tarihli olduğunu öne sürerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yaplan yargılama sonunda, 6183 sayılı AATUHK'nun 21/2. ve İİK.'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın alacağı gemi alacağı niteliğinde olduğundan TTK'nun 1235/1. maddesi gereğince rüçhanlı alacak sayıldığı, ipotek alacağından da önce geldiği, alacağın niteliğine yönelik itirazların genel mahkemede ileri sürülebileceği, henüz sıra cetveli yapılmadığından şikayet hakkının da doğmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ve esasa ilişkindir. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK. m.142/1), yalnız sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK. m. 142/son) ileri sürülmelidir. İcra Müdürlüğü'nün 11.10.2011 tarihli işlemi ile satış bedeli ile ilgili paylaştırma yapıldığı halde, sıra cetveli düzenlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu paylaştırma işlemi sıra cetveli niteliğindedir....
Somut olayda, şikayet konusunun .... alacağının olması karşısında, hukuku etkilenecek olan ve sırasına itiraz edilen alacaklı bankaya tebligat yapılarak, tarafların iddiaları ve delilleri çerçevesinde sonuca ulaşılmak gerekirken, uyuşmazlığın icra müdürünün işlemini şikayet olduğu kabulüyle, temyiz edenin gıyabında AİHS'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine aykırı sonuç doğuracak şekilde yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2) Bozma nedenine göre, şikayet olunan .....vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Takibin durudurlması ve kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin davada İcra Hukuk Mahkemesi ve İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, icra dosyasında yapılan kıymet takdirine itiraz ve takibin durdurulması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, şikayetin talimatı yapan ana icra dairesinin bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini bildirerek yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, kıymet takdirine itiraz ile ilgili talebin kabulüne, takibin durudurulması ile ilgili talebin tefrikine ve bu talep yönünden asıl icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Feshi talep edilen ihaleye konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğini, ancak Karamürsel Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesi'nin 2020/45 esas sayılı dosyasında görülen kıymet takdirine itiraz davasının da, müvekkillerine yapılan tebligatlar usulüne aykırı olmasına rağmen süresinde açılmadığından reddedildiğini, bilindiği üzere kıymet takdirine itiraz davalarında red yönünde verilen kararlar kesin karar hükmünde olduğundan istinaf incelemesi yaptırılmak üzere talepte bulunulamadığını, ancak her ne kadar kıymet takdirine itiraz davası reddedilmiş de olsa, huzurda görülen ihalenin feshi davasında kıymet takdirine itirazlarının üzerinden de inceleme yapılması gerekirken sanki hiç kıymet takdirine itiraz edilmemişcesine karar kurulduğunu, müvekkillerine yapılan kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulüne aykırı olduğunu, bununla beraber dosyalarda yapılan ilk tebligatlar da açıkça usulüne aykırı olduğunu,...